50 yılı aşkın süredir arazi yapısının uzaktan görüntülenmesi için kullanılan yapay açıklık radarları (Synthetic Aperture Radar – SAR) hareketli radar algılama sistemleridir.
Görüşü kısıtlayabilen olumsuz hava koşullarından bağımsız olarak gece ve gündüz oldukça yüksek çözünürlüklü görüntü oluşturabilme yeteneği ile iklim değişimlerinin izlenmesi, askeri ve sivil haritalama, arazi örtüsünde ve yapısında oluşan değişikliklerin tespit edilmesi gibi pek çok
Dezenformasyonu finansal veya siyasi güç elde etmek amacıyla kullanmak isteyen aktörler kendilerine sosyal ağları bir platform olarak seçiyor; sosyal botları ve manipüle edilmiş diğer kullanıcıları birer araç olarak kullanıyor.
Türkiye’de 1990’lı yıllarda hayatımıza giren İnternet, özellikle sosyal ağların da ortaya çıkmasıyla farklı yaş gruplarından milyonlarca kullanıcıyı çevrimiçi olarak bir araya getiriyor. Bu platformlar üzerinde yeni arkadaşlıklar, ortak ilgi alanları ve beğeniler üzerinden kuruluyor ve sosyal medyanın eş zamanlı yapısı nedeniyle acil durumlarda bilgi almak için ilk başvurulan kaynak olarak kullanılıyor. Örnek vermek gerekirse bir deprem durumunda saniyeler içerisinde trend olan #deprem hashtag’i ile Kandilli Rasathanesi’nin ve diğer ölçüm merkezlerinin bot hesapları otomatik içerik üretiyor, hissedilen depreme dair kullanıcılar tarafından da paylaşımlar yapılıyor. Benzer şekilde siyaset ve futbol da sosyal ağlarda büyük miktarda içeriğin üretildiği konular. Sosyal ağlar gerçekleşen olayların neredeyse gerçek zamanlı takip edilmesinde önemli bir rol üstleniyor.
Varoluşçuluk dendiğinde akla ilk gelenlerden biri otantik olma halidir. Otantik olmayı yaşam deneyimlerimiz içinde yaşarız. Varoluşçu açıdan otantik olma hali, kişinin kendi özünü, özgürlüğünü ve yaşamına anlam katma sorumluluğunu kabul ederek yaşamayı seçmesidir. Peki bunu nasıl yaparız? Keyifli bir okuma sizi bekliyor.
Kendimizle ilgili yaptığımız her keşifle beraber hayatımızdaki anlamlar kendini daha çok gösterir. Örneğin, işimizden memnun değilizdir ama hayatımızı idame ettirmek için bazı koşullara uyum sağlamak ve finansal gücümüzü sürdürmemiz gerekir. Bu düzeni devam ettirirken zamanla zihnimizde ve bedenimizde bir şeylerin farklılaşmaya başladığını fark edebiliriz. Kimimiz iştahını kaybeder ya da çok yemeye başlar; kimimiz uyku problemleri çeker; kimimiz öfke patlamaları yaşar. Sonra birden beden yüksek bir sinyal verir. Bir kalp çarpıntısı, bir terleme ya da ellerde uyuşma. Bu kendini tekrar etmeye başlar. Ne hikmetse iş yerinde, oturduğumuz yerde ekrana bakarken birden olur. Tam da bunun üzerine eğildiğimizde; yani “Bende ne oluyor da böyle hissetmeye başladım. Bir şey yolunda gitmiyor ve ben onu bulmaya niyetliyim” dediğimizde kendimizle ilgili bir keşfe başlamış oluruz.
Belki o işte hiç olmak istemediğimizi, başka arayışlara yönelmek istediğimizi fark ederiz ya da belki memnun olmadığımız şeyleri hiç dile getirmediğimizi… Gözleyen zihin incelediği şeyleri zamanla farklı görmeye ve değiştirmeye başlar.
Elbette herkesin keşfi başka şekillerde olacaktır ancak sonucunda bu keşif hayatımızla ilgili yeni anlamlar doğurabilir. İşte otantiklik burada devreye girer. O keşfin bizi sürüklediği düşünceler, doğan anlamlar otantik benliğimizle temas ettiğimizi gösterir. Otantik benliğimizle her temasımız, her yaşadığımız farkındalık; yani “aha!” anı sadece kim olduğumuz değil, kim olmak istediğimizle ve geleceğe bunu nasıl taşımak istediğimizle ilgili cesur bir teşebbüstür.
Otantik oluyoruz ve biz otantik oldukça düşüncelerimiz, algımız ve hayatı anlama biçimimiz de peşi sıra otantikleşiyor.
Şimdi biraz da varoluşçuluk deliğine düşelim. Otantiklik üzerine yazıp çizmiş varoluşçuluğun öncülerinden Martin Heidegger neler demiş bakalım. Onun “dasein” kavramı, insanı açıklamak için kullanılan öznellik, bilinç, ruh, tin gibi kavramları barındıran bir anlatım içeriyor. Dasein (Ben buna insan olmak diyeceğim), ötekilerle birlikte var olur ve onlarla doğrudan ilişki kurar. Bu ilişkiler sayesinde dasein bağ kuran, dünyada sesini duyuran etkin bir varlık olur. Bunu nasıl yapar? Ben buradayım, yani ayaklarım zemine basıyor, havayı içime çekiyorum, gökyüzüne ve etrafımdakilere bakıyorum diyerek. Bazen bu anların belli belirsiz farkında oluruz yani otomatiğe bağlamış gibi bir gün diğerini aynı şekilde takip eder. O kadar yorgunuzdur ki bir şeyi fark edip kafa yoracak takati bulamayız. Bazen ise yorgunluğu bir kenara bırakıp deneyimimizin bizdeki izdüşümüne baktığımızda sadece bize has bir deneyim elde ederiz, yani eşi benzeri olmayan kendimizin o anı doyasıya yaşadığını fark ederiz. Nietzsche’nin dediği otantik kahramanlar oluruz: Dolu dolu yaşayarak kendi halimizde ve kendi dünyamızda, kimseye benzememe direncine sahip olarak.
Varoluşçuluğa göre bu dünyaya fırlatıldık, biz istesek de istemesek de bu bedende dünyaya geldik. Fırlatılmış olma halimizi biz seçmedik fakat içinde bulunduğumuz gerçeklere karşı verdiğimiz yanıtların sorumluluğunu almakla yükümlüyüz. Nasıl bir hayat kuracağım? Hayatımı kiminle paylaşacağım? Bu dünyaya ne yaparak hizmet edeceğim?
Cevaplar sadece bizde ve bu bizim özgürlük alanımız. Bu özgürlüğün sorumluluğunu almamak, görmemek ya da görüp eyleme dökmek için cesaret etmemek bir seçenek. Cevapların üzerine düşünmek, onlara şekil vermek ve “aha!” anları yaşamaya cesaret etmek de bir seçenek.
Hangi yoldan gitmiş olursak olalım hangi kabı ne kadar bilinçli bir şekilde doldurduğumuz önemli, işte otantik olan bu. Çünkü otantik olmuyorum dediğimizde bile aslında otantik olabiliyoruz. Her ne oluyorsa onun içine daldığımız bir yerden, farkında olarak sesleniyoruz dünyaya. Örneğin, işimden çok mutsuzum ama her sabah kalkıp yine gidiyorum ve iş yerimde yaşadığım diyaloglar beni gittikçe daha çok öfkelendiriyor dediğimizde olanın, kendimize ne yaptığımızın, nasıl hissettiğimizin farkında oluyoruz. Otantik kahraman, ancak bu girdabı fark ettiğinde doğabilir.
Belki, tam da bu sırada vicdanın çağrısına kulak vermiş oluyoruz. Vicdanın çağrısı Heideggerce bir terim. Ona göre otantiklik ancak vicdanın çağrısına kulak verdiğimizde gerçekleşir. Bu çağrı bir alarm, bir his, üstü örtülü bir sebebin açığa çıkışı gibi bir şey olabilir. Ancak kişi bunu deneyimlediğinde ete kemiğe bürünebilir çünkü çağrının ne olduğu, nasıl duyacağımız tamamen bize kalmış, çok biricik bir deneyimdir. En başta verdiğim örneğe dönelim. Mesela, işini sevmeyen biri her sabah kalktığında zihninde bir müzik çalıyor ve ona bir zamanlar, epeyce zamanı varken gittiği sanat atölyesini hatırlatıyor. Müzikle birlikte atölyenin sahibiyle kurduğu diyalog, mekanın sıcaklığı, çamurla geçirdiği zamanlar zihninde canlanıyor. Belki de bu kişi geçmişte kendi seramik atölyesini kurmak istemiş ama sonra şu anki işinden teklif aldığından para kaygısı nedeniyle tercihini hayalinden yana kullanamamış olabilir. Bu müziği dinlerken para kaygısı tolere edilebilir bir seviyede olmasına rağmen o hala aynı işteyse acaba bu müzik ve bu anı onun için bir çağrı olabilir mi?
Otantik olmama hali otantiklikten daha çok içinde yüzdüğümüz bir alan. Otantiklik her an var olsaydı onunla baş etmek zorlaşabilirdi. Otantik olmama hali (Heideggerce “Das Man’a düşmek”) için günlük yaşamda herkes gibi olmak diyebiliriz. Standart neşelere, belirli paternlere, temalara, aktivitelere düşmek bir sorun değil elbette. Bazı günler yorgun argın işten dönüp televizyon karşında yemek yiyip ne izlediğimizi bile hatırlamadan vaktimizi geçirmek isteyebiliriz, bazen hiç derinliği olmadığını bildiğimiz ama kafamızı dağıtan sohbetlerde de bulunabiliriz. İnsanız, bazı “aha!” anları hepimiz için ağır olabilir. O yüzden konfor alanı dediğimiz o alışkın olduğumuz alanda kalmak isteyebiliriz.
Her zaman anlam bulmaya yönelik yaşamak durumunda olsaydık vay halimize. Ama Das Man, bu durumu aynı zamanda kendini unutmak ve bulamamak olarak da tanımlanıyor: otantik benliğe yabancı, kendine yabancı bir halde olmak. Yani gerçekten olabileceğimiz kişiden uzak, gerçek olanaklarımıza mesafeli. Her şey yolunda gibi gözükse de yolunda olmadığının bir sinyali. Denizin ortasındaki bir adadaki deniz fenerinin tur atan ışığı gibi. Karanlığı aydınlatıyor, bir nebzede olsa ne olduğunu görüyoruz ama sonra kayboluyor ve yine karanlığa, hiçliğe düşerek otomatiğe bağlanmış hayatlarımıza devam ediyoruz.
Toplumsal olarak zorlandığımız ve bizi çaresiz bırakan deneyimler içinden geçiyoruz. Her gün ve her an bir acının haberini duyma ihtimalimizle yaşıyoruz. Bir kadın veya çocuk öldürülebilir, bir köpeğe zarar verilebilir ya da çok ciddi bir depreme maruz kalabiliriz. Tüm bu kaosun içinde nasıl kendimiz olacağız? Nasıl ruh sağlığımızı koruyacağız?
Biz ancak birbirimize bakarsak ve birbirimizi dinlersek fırtınayı dindirebiliriz. Böylelikle otantik kahramanlar olabiliriz. Elbette Das Man’a düşeceğiz, belki kaosun içinde kendimizi korumak için kabuğumuza çekilmek isteyeceğiz. Ama insan dinamik bir varlıktır ve kabuğunu kırmak için yaratılmıştır. Sadece kendi otantikliğimizden değil başkalarının bunu gerçekleştirme yolculuklarından da sorumluyuz çünkü biz birlikte yaratıldık. Birliktelik kaos yaratıyor olabilir fakat her şey tersiyle var olur. Bu durumda birliktelik tedavi edici de olabilir. Yani birlikte “Aha!” anları da yaşayacağız, bunları dünyayla paylaşacağız ve bir halatla birbirimizi tuttuğumuzu fark edeceğiz. Tuttukça halata daha güçlü tutunacağız ve bu bizi birbirimize daha da yakınlaştıracak. Eğer yakınlaşmazsak birbirimize yabancı olmaya ve kaosun içinde kaybolmaya devam edeceğiz.
Tüm bunlara ek olarak, en nihayetinde bir gün bu dünyadan göçeceğiz. İşte tam burada otantik varoluşunu deneyimleyen insan (dasein) bir gün yok olacak olmanın farkındalığıyla gelen korkuyu deneyimlediğinde ve tam da bu anlarda ortaya çıkan otantik olasılıkları yaşamaya cesaret ettiğinde kim olduğuna karar verebilir. Bu anlayış birbirimize güç vermeyi sağlar. “Ben ne istediğimi bilen bir bireyim ve başkalarının niyetlerine ulaşmalarına desteğim” demek gibi. Birlikte “aha!” anları yaratmak gibi. Hep beraber kim olduğumuzla ve kim olmak istediğimizle ilgili sürekli değişebilen ama sonsuzluğa giden nüanslar taşırcasına…
Telefon kabloları, ses sinyallerini iletmek için tasarlanmış özel kablo türleridir. Bu kablolar, telefon cihazlarını birbirine veya telefon santraline bağlayarak iletişimi mümkün kılar.
Telefon kabloları, iletişimin temelini oluşturan önemli bir teknolojidir. Doğru kablo seçimi ve bağlantısı,
GigaFiber’le tanışmaya hazır mısınız? 2024, evinize ya da ofisinize bu muhteşem internet hızını getirmek için harika bir yıl! GigaFiber, sadece yüksek hızda bir internet bağlantısı olmakla kalmıyor, aynı zamanda günlük hayatımızın ve iş dünyamızın temel ihtiyaçlarını yeniden tanımlıyor. Evden çalışırken rahatlık, online derslerde kesintisiz bağlantı, dijital eğlence aleminde sınırsız bir deneyim… Kısacası TurkNet GigaFiber ile hepsi mümkün!
Biz de bu yazımızda, 2024 yılında GigaFiber internet bağlantısını evinizde ya da iş yerinizde tercih etmeniz için öne çıkan 6 nedeni sizin için sıraladık:
GigaFiber, sunduğu yüksek hızlarla internet deneyiminizi bir üst seviyeye taşıyor. 1000 Mbps’ye varan download ve upload hızlarına sahip TurkNet GigaFiber, çevrimiçi deneyiminizi daha keyifli ve verimli hale dönüştürüyor. Evde yüksek çözünürlükte film seyretmekten büyük dosyaları aktarmaya kadar her türlü ihtiyacınızda, GigaFiber’in sunduğu yüksek hızlarla işlerinizi hızla tamamlayabilirsiniz.
GigaFiber ile esneklik ve özgürlük her zaman elinizde. Değişiklik yapmak istediğinizde, sizi taahhütler veya kısıtlayıcı sözleşmelerle bağlamaz; bunun yerine, sunduğu yüksek kaliteli hizmetle kendini gösterir. Taahhütsüz internet deneyimi sunan GigaFiber’i sadece memnun olduğunuz sürece kullanmanızı tercih ediyoruz.
Fotoğraf düzenleme, bazen saatler sürebilen karmaşık
bir iş olabilir. İstenmeyen nesneleri kaldırmak, kusurları düzeltmek veya ışıklandırmayı ayarlamak gibi işlemler, özellikle acemi kullanıcılar için zorlayıcı olabilir. Adobe’nin yapay zekâ destekli yeni aracı karmaşık düzenlemeleri tek bir tıklamayla halledilmesini sağlayarak hem profesyonellerin hem de amatörlerin iş akışını hızlandırır. Magic Fixup ile neler yapabileceğinizi, bu aracın nasıl çalıştığını ve sunduğu düzenleme seçeneklerini adım adım inceleyeceğiz.
Adobe Magic Fixup, Adobe’nin geliştirdiği, yapay zekâ destekli bir fotoğraf düzenleme aracıdır. Photoshop ve Lightroom gibi programlara entegre edilen bu araç, fotoğraf düzenlemeyi basitleştirerek her kullanıcının profesyonel sonuçlar elde etmesini sağlar. Magic Fixup, özellikle karmaşık ve zaman alıcı düzenlemeleri
Modern yaşamın vazgeçilmez bir parçası olan internet, modem aracılığıyla evlerimize ve iş yerlerimize ulaşır. Ancak zaman zaman can sıkıcı internet kesintileriyle karşılaşabiliriz. Bu kesintilerin yaygın nedenlerinden biri de modem ısınması olarak karşımıza çıkar.
Modem ısınmasının ve internet kopmalarının nedenlerini inceleyerek bu sorunlara karşı alınabilecek önlemleri ele alacağız.
Modem ısınması ve internet kopması sorunları birbirleriyle bağlantılı olup çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir. Bu sorunların başlıca nedenleri:
Yeni bir internet bağlantısı yapıldığında veya belirli periyotlarda var olan bağlantının Wi-Fi ismi ve şifresinin güncellenmesi gerekebilir. Bu yazımızda evde Wi-Fi ismi ve şifresini pratik ve kolay bir şekilde nasıl değiştirilebileceğinden bahsettik.
İnternet sağlayıcıları sayesinde pek çok bilgiye anında ulaşmamız mümkün kılınır. Günümüzde evlerin çoğunda internet erişimini sağlayacak kaynaklar bulunmaktadır. Bu kaynaklara Wi-Fi ile birden fazla cihaz aynı anda giriş yapabilmektedir. Bu giriş için bağlanacağız Wi-Fi ismini ve şifresini bilmeniz gerekmektedir. Bazı durumlarda ise Wi-Fi ismini değiştirmek isteyebiliriz. Bu durumların başında ise elbette güvenlik gelmektedir. Evde düzenli olarak kullanılan kablosuz ağ internet adını değiştirmek önemli bilgilerimizin korunmasında etkili rol oynamaktadır.
Günümüzde siber suçlar ile müdahale etmek için bizlerde dikkatli olmalı ve verilerimizi elimizden geldiği kadar korumaya özen göstermeliyiz. Bunun için evde internet ismini ve şifresini düzenli aralıklarla değiştirmeliyiz. Bu işlem zannedildiği kadar zor değildir. Modem markaları arasında farklılıklar olsa da temelinde aynı işlemler yapılmaktadır. Evde Wi-Fi ismini değiştirmek için sahip olduğunuz modem markasının IP adresinden kullanıcı adınız ve şifreniz ile arayüze girerek bu işlemi yapabilirsiniz. Eğer modeminizde bulamıyorsanız, IP adresi öğrenme sayfamızdan bulabilirsiniz. Böylece evde internet adı değiştirme işlemini çok kısa sürede tamamlayabilirsiniz. Yazının devamında ise evde Wi-Fi şifresi nasıl değiştirilir? Sorusunun yanıtı da bulabilirsiniz.
Wi-Fi ismini değiştirmek kadar bir diğer önemli şey ise Wi-Fi şifresini değiştirmektir. Bu iki işlemi gerçekleştirmek için aynı adımlar izlenir.
Şifre belirlerken dikkatli olmanız gerekmektedir. Pek çok şifre akla gelebilir veya kolaylıkla kırılabilir. Bu sebeple daha karmaşık şifreler tercih etmelisiniz. Şifreniz en az 8 karakterden oluşmak zorunda olması aslında iyi bir şeydir. Karakterler arttıkça ve kullanılan karakterler çeşitlendikçe çözülmesi daha karmaşık olacaktır. Bu sebeple şifrenizin içinde harf, sayı, sembol kullanmanız sizin için çok daha güvenli olacaktır. Kolaylıkla bulunabilecek doğum tarihleri, özel günler, ardışık sayılar gibi şifreleri tercih etmemeniz en doğrusudur.
Daha güçlü fireler için kelimeler kullanabilirsiniz. Sevdiğiniz bir dizi veya film olabilir. Bunun için ise sesli harfleri çıkarıp şifre yapmak daha güvenlidir. Örneğin Game of Thrones dizisinin hayranısınız. Bu dizinin ismini şifre yapabilirsiniz. “Gmfthrns” 7 karakter oldu. 8 karakter zorunluluğunu unutmayın. Buna ek olarak sayı ve sembol girmeniz en doğru seçenek olacaktır. Hatta harflerin bazılarını büyük bazılarını küçük yapabilirsiniz. “GmFtHrNs1” gibi bir şifre ortaya çıkacaktır.
Dikkat edilmesi gereken bir diğer husus ise daha önce kullanılan şifrelerin kullanılmaması ve başka hesaplarda kullanılan şifrelerin Wi-Fi şifresi olarak tercih edilmemesi gerektiğidir. Wi-Fi şifrenizi birileriyle paylaşırken aynı anda özel hesaplarınızın şifresini paylaşmak istemezsiniz.
Bu yazımızda sizlere adım adım evde internet şifre değiştirme işleminin yanı sıra Wi-Fi adı ve şifresinin belirli aralıklarla güncellemenin öneminden bahsettik. Sizler de verilerinizin gizliliği ve güvenliği için şifrelerinizi sıklıkla değiştirerek daha güçlü bir güvenlik ağı oluşturabilirsiniz.
İnternet erişiminin her cihaz için mümkün olduğu günümüzde tek bir cihazdaki internetten birçok cihaz faydalanabiliyor. Bu durumu mümkün kılan hotspot nedir, ne işe yarar ve nasıl kullanılır? İnceleyelim.
Hotspot, kablosuz ağ bağlantısı olan bir cihazın internet bağlantısını diğer cihazlarla paylaşmasına izin veren bir özelliktir. Bu özellik sayesinde, birçok cihaz aynı anda internete bağlanabilir ve internet erişimini paylaşabilir.
Hotspot, özellikle mobil cihazlar için popülerdir. Akıllı telefon ya da tablet gibi bir mobil cihazın internet
Decacorn; girişimcilikte, değeri 10 miyar dolara ulaşan şirketler ve yatırımlar için kullanılır. Decacorn şirketlerin en temel özellikleri olan yüksek piyasa değeri ve piyasa belirleyici niteliğe sahip olmaları, şirketin küresel finans alanındaki önemini de vurgular niteliktedir. Genel olarak decacorn şirketler olağanüstü büyüme performansları ile iş dünyasında nadir görülür. Bu şirketlerin piyasa belirleyici özellikleri onları yeni nesil ve yatırıma açık bir şirket yapmakla kalmaz, aynı zamanda ekonomi dünyasında da bir güç unsuru haline getirir. Bu doğrultuda her girişimci, decacorn olmanın sırlarını merak etmektedir. BTM ekibi olarak bu yazımızda, decacorn olmanın sırlarını sizler ile paylaşacağız. Keyifli okumalar dileriz!
Girişimciler için finansal planlama süreci, işletmenin başarısı için kritik öneme sahiptir. Sağlam bir mali plan, girişimcinin işletme sermayesini etkili bir şekilde yönetmesine yardımcı olur. Genel olarak girişimcinin finansal hedeflerine ulaşması için doğru adımları atmasını sağlar. Ayrıca, beklenmedik mali zorluklarla başa çıkma yeteneğini artırarak işletmenin sürdürülebilirliğini mümkün kılar.
Finansal planlama, girişimcinin işletme sermayesini doğru bir şekilde tahsis etmesine ve finansal hedeflerine ulaşmak için stratejik kararlar almasına olanak tanıyarak kısa süre içerisinde büyümesini sağlar. Ayrıca, işletmenin uzun vadeli büyüme stratejilerini belirlemesine ve bu stratejilere uygun finansal kaynakları sağlamasına da olanak tanır.
Unicorn ve decacorn şirket kavramı, girişimcilik ekosisteminde oldukça önemli iki kavramdır. Bir şirketin “unicorn” olarak kabul edilmesi için özel sermaye finansmanı ile değeri 1 milyar doları aşmış olmalıdır. Bir şirketin “decacorn” olarak adlandırılabilmesi için ise değerinin 10 milyar doları aşmış olması gerekir. Kısacası, decacorn şirketler, unicorn’lardan 10 kat daha değerlidir. BTM ekibi olarak bu yazımızda, bazı unicorn ve decacorn şirketlerin hikayelerini sizler ile paylaşacağız. Keyifli okumalar dileriz!
Airbnb, 2008 yılında Joe Gebbia ve Brian Chesky tarafından kurulmuş bir şirkettir. Airbnb, kullanıcıların kendi evlerini veya dairelerini kiralayabilecekleri bir platform olarak başlamış ve daha sonra dünya genelinde birçok farklı konaklama seçeneği sunmuştur. Airbnb, bugün 100 milyar dolardan fazla bir değere sahip olması ile bir decacorn şirket olarak tanımlanmaktadır.
2020, Covid-19 nedeniyle tüm dünya için sıra dışı bir yıl olarak tarihte yerini aldı. Vaktin çoğunu evlerimizde geçirdiğimiz bu yılda bazı önemli teknolojik gelişmelere şahit olduk. Peki, bu önemli teknolojik olaylar nelerdi? 2020 yılında hangi teknolojik gelişmeler öne çıktı?
1. Elektrikli Hava Taksisi
Yılın ilk aylarında Uber ve Hyundai, ortak ürünleri S-A1’i tanıtmışlardı. İnsanların ulaşımda sıklıkla kullandığı Uber’in müşteri ağı ve iletişim gücü ile Hyundai’nin gelişmiş teknolojisinin birlikteliğinden doğan bu araç, ilk kez Tüketici Elektronik Fuarı’nda (CES) sergilenmişti. Tamamen elektrik ile çalışan bu aracın trafik konusuna oldukça önemli bir fayda sağlayacağını
Ön yazı, iş başvurusunda bulunmak isteyen adayların CV’leri ile beraber gönderdikleri ve başvurdukları pozisyona olan motivasyonlarını açıkladıkları belgedir. Ön yazı, şirketlerin adayları değerlendirme süreçlerinde oldukça önem verdikleri ve adayların pozisyona uygunluğunu ölçtükleri etkenlerin başında gelmektedir. Bu yazımızda iş başvurusunda kullanman için ön yazı konusunda seni bilgilendirecek ve çeşitli pozisyonları kapsayan ön yazı örnekleri vereceğiz.
İşte ön yazı hazırlama sürecinde sana yardımcı olacak ön yazı hazırlama önerileri ve 6 farklı ön yazı örneği:
Özgeçmişine hobilerini yazmak isteyip ‘‘CV’ye hobi olarak ne yazılır?’’ diye düşünüyor olabilirsin. İş dışında pek çok ilgi alanın ve hobin olsa da, yeni konumunla kolayca ilişkilendirebileceklerini listelemek akıllıca olacaktır.
İşte CV’de yer verebileceğin 60 hobi örneği:
Bir işe alım yöneticisinin bir sonraki iş görüşmende sana tam olarak hangi soruları soracağını bilseydin harika olmaz mıydı?
İş görüşmesi sırasında, sana yöneltilebilecek belli başlı sorular var. Bu sorulara mülakata gitmeden önce bakmak istiyorsan, senin için en önemli iş görüşmesi sorularını ve bunlara verebileceğin cevapları derledik.
Evde bu sorulara hazırlan ve hayalindeki işe ulaşmak için bir adım daha at!
Yapay zeka veri sınıflandırması, yapay zeka araçları ve teknikleri kullanılarak verilerin önceden tanımlanmış kategorilere organize edilmesi sürecidir. Yapay zeka modellerini verilerdeki kalıpları ve özellikleri tanımaları için eğiterek, yeni veri noktaları mevcut örneklerle benzerliklerine göre doğru bir şekilde etiketlenebilir ve etiketlenebilir, böylece büyük miktardaki verilerin yapılandırılmış yönetimi ve analizi kolaylaştırılabilir ve gelişmiş karar alma ve iyileştirilmiş iş sonuçları için potansiyeli açığa çıkarılabilir.
Yapay zeka veri sınıflandırması, yapılandırılmamış bilgilerden düzen oluşturmak için geçmiş veri modellerine dayanır . Bu yetenek, öngörücü analiz , spam filtreleme, öneri sistemleri ve görüntü tanıma için olmazsa olmazdır. Yapay zeka modellerinin verileri nasıl işleyip içgörü çıkardığını iyileştirerek, güvenilir tahminler yapma, anormallikleri tespit etme ve kişiselleştirilmiş öneriler sunma yeteneklerini artırır. Bu, daha iyi karar alma, daha iyi müşteri deneyimleri ve farklı sektörlerde artan verimlilik sağlar.
Yapay zeka veri sınıflandırmasına yapılandırılmış bir yaklaşım uygulamak, verilerinizin bütünlüğünü ve kullanılabilirliğini önemli ölçüde artırabilir. Aşağıdaki adımları sırayla izlemek, verilerinizin her katmanının titizlikle sıralanmasını ve veri analizi için hazırlanmasını sağlayarak , yapay zekanın kesin, eyleme geçirilebilir içgörüler üretmesinin önünü açacaktır.
Net hedefler tanımlamak tüm süreci şekillendirir. Yapay zeka veri sınıflandırmasına neden ihtiyacınız olduğunu belirleyin; müşteri deneyimini geliştirmek, gelecekteki eğilimleri
Yaşamımızın her alanında, kendimiz ya da sorumlu/bağlı olduğumuz kuruluşlar için en makul kararları vermeye gayret ederiz. Fakat bu kararların ne şekilde ve hangi motivasyonla verildiği, tüm organizasyonlar için belli farklılıklar içerebilmektedir.
Genellikle karar alma noktasında geçmişten gelen deneyimler ya da öğretiler etkili
Coco Chanel, 1926 yılında Paris’te ev temizliği yapan kadınların giysilerinden esinlenerek siyah bir elbise tasarladı. Bu “küçük siyah elbise” 20.Yüzyılın moda ikonu oldu.
Chanel’in kullandığı jarse kumaş ne penye gibi yumuşak ve
IP adresi, internete bağlandığınızda cihazınıza atanan dijital bir kimlik numarası gibidir. İnternete bağlandığınız cihazın yerini temsil eder ancak bu adres, çoğu insan için sabit değildir. Dinamik IP adresleri sürekli değişir ve modeminizi kapatıp açtığınızda yeni bir adres alırsınız. Statik IP adresleri ise genellikle özel kullanım veya büyük şirketler için sabit tutulur. Bu yönüyle IP adresinizi, sürekli değişen bir kimlik kartı gibi düşünebilirsiniz.
Günümüz teknolojisinde, bilgisayarların, akıllı telefonların ve oyun konsollarının ortak bir özelliği, uygulamaları çalıştırmak ve temel görevleri yerine getirmek için bir işletim sistemine (OS) ihtiyaç duymalarıdır. Microsoft’un Windows’u ve Apple’ın MacOS’u en popüler işletim sistemleri arasında yer alırken, Google’ın Chrome OS’u da eğitim odaklı dizüstü bilgisayarlarda kullanılmaktadır. Ancak, bir bilgisayarın işletim sistemi olmadan nasıl çalıştığını merak edenler için bu durum oldukça ilginçtir.
Google Trends, gerçek zamanlı verileri kullanarak Google arama terimlerinin popülerliğini analiz eden ücretsiz bir araçtır. Bu nedenle; şirketler, pazarlamacılar ve içerik üreticileri için vazgeçilmez bir araç.
Kullanıcılara zaman, mevsim ve konuma göre insanların neleri aradığını gösterir. Sağladığı bu bilgiler bir pazarlama stratejisi oluşturmayı kolaylaştırıyor.
Bu içerikte, Google Trendler'in ne olduğuna, nasıl kullanılacağına ve ne işe yaradığına değineceğiz. İşte Google Trends hakkında bilinmesi gereken her şey!
Ekran Alıntısı Aracı'nı fare ve klavyeyle kullanmak için:
Windows logo tuşu + Shift + S'ye basın. Ekran görüntünüz için alan seçerken masaüstünüz kararır.
Dikdörtgen modu varsayılan olarak seçilidir. Araç çubuğundaki şu seçeneklerden birini belirleyerek ekran alıntınızın şeklini değiştirebilirsiniz: Dikdörtgen, Pencere, Tam ekran ve Serbest
Twitter bahşiş özelliği içerik üreticilerine destek olabilmek için yapılmış olan bir uygulamadır.
Bu uygulama sayesinde twitter’da destek olmak istediğiniz içerik yöneticilerine bahşiş gönderebilir,
onlara daha fazla içerik üretmeleri için destek olabilirsiniz. Sosyal medyanın bu kadar yaygınlaştığı
bir dönemde artık içerik üretimi bir meslek halini aldı. Bir yandan gündelik işlerimizi yapıp bir yandan
içerik kaliteli içerik üretmek sürdürülebilir bir durum değil. Bu yüzden içerik üretmek istiyorsanız
daha esnek çalışma saatleri olan bir iş seçmelisiniz. Veya işiniz tamamen içerik üretmek olmalı.
Üçüncü taraf bir hizmet kullandığınızda, bu riskli bir teklif olabilir. Neden mi? Platformun kurallarına uymazlarsa hesabınız zarar görecektir. Örneğin, bazı üçüncü taraf hizmetleri takipçi oranı sınırını aşmak için daha fazla takipçi edinmenize yardımcı olmayı vaat ediyor. Bu iyi bir fikir gibi görünse de, ne pahasına olursa olsun bu uygulamadan kaçınmalısınız.
Takipçi satın almak Twitter'ın kurallarına aykırıdır. Benzer şekilde, üçüncü taraf hizmetler de
Televizyon Modellerinde yer alan ayarların uygun düzeylerde olması hem göz sağlığı hem de görüntü kalitesi için elzemdir. Peki televizyon renk ayarları nasıl olmalı? Çoğu TV optimize edilmemiş bir şekilde müşteriye ulaşır. Bu demek oluyor ki televizyonun görüntü ayarlarını gözden geçirmeniz ve manuel bir şekilde yeniden düzenlemeniz gerekebilir.
Görüntü ayarları manuel olarak yapılandırılırken televizyon ekranında renk bozukluğu gibi birtakım sorunlar oluşabilir. Renklerin yok olması, gri ekran, solukluk, bulanıklık, donukluk, tonların birbirine karışması ve yayılması gibi problemler ortaya çıkabilir. Bu durumda TV’yi kapattıktan sonra şebeke (AC elektrik) kablosunu çıkarmalısınız. Ardından televizyonun da fişini çekip son olarak 30 saniye beklemelisiniz.
Android televizyonunuzda dilediğiniz kanalları aşağıdaki adımları uygulayarak taşıyabilirsiniz.
o Kumandadan MENÜ tuşuna basınız. Ürününüzün ekranında “TV Seçenekleri” Menüsü açılacaktır.
