Translate

İzleyiciler

health etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
health etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

26 Haziran 2011 Pazar

Küçük adımlarla büyük değişimler

Beslenme alışkanlığı ve hayat tarzındaki küçük değişikliklerin, uzun vadede kiloyu etkilediği belirlendi.
ABD'nin Harvard Üniversitesi'nden bilimadamları, 20 yıl boyunca ve 4 yıllık dönemler halinde 3 gruba ayırdıkları sağlıklı, normal kilodaki 120 bin kadın ve erkeğin beslenme alışkanlıklarını ve nasıl yaşadıklarını izledi.

15 Haziran 2011 Çarşamba

''Tüm Kan Gönüllüleri'' grubu hayat kurtarıyor

Sanal alemde oluşturdukları ''Tüm Kan Gönüllüleri'' grubuyla kan ihtiyacı bulunan hasta yakınlarıyla iletişime geçerek onlara kan bulmaya çalışan ekip, 16 bin gönüllü üyesiyle sosyal ağlar üzerinden yaklaşık 40 bin kişiye ulaşıyor.

Soruları yanıtlayan grup üyesi Melih Serdaroğlu, ekibin Aydın, Antalya, Ankara, Eskişehir ve Balıkesir'den 6 kişinin internet ortamında buluşmasıyla 2008 yılının Mart ayında kurulduğunu söyledi. Amaçlarının kan arayışlarına çözüm bulmak, internet sitelerinde gezen asılsız mesajlara ve çeşitli sitelerde düşüncesizce yayımlanan geçersiz üye telefon numaralarına düzenleme getirmek olduğunu belirten Serdaroğlu, bu çalışmalarla birçok hastaya yardımcı olabildiklerini ifade etti.

Astronot uzay hastalığına tutuldu

Japon astronot, uzay hastalığına tutuldu.

Uluslararası Uzay İstasyonu'na (UUİ) bir hafta önce giden Satoşi Furukava, twitter hesabında, "Uzay hastalığına yakalandım. Gerçekten kötü hissediyorum, özellikle de başımı aniden hareket ettirdirdiğimde. Başım ağır geliyor. Yardım edin" diye yazdı.

13 Haziran 2011 Pazartesi

İleri düzey kanser cihazı!

Kanseri hücre düzeyinde tespit eden ileri düzey cihazı tanıtıldı.

Isparta Süleyman Demirel Üniversitesi(SDÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi Nükleer Tıp Anabilim Dalı'nda hizmete giren Pozitron Emisyon Tomografi Bilgisayarlı Tomogrofi (PET-BT) cihazı, düzenlenen bir toplantı ile tanıtıldı.

1 Haziran 2011 Çarşamba

Facebook beyinlerimizi kontrol mu ediyor?

Facebook ve akıllı telefonlar bizi değiştiriyor.

İnternet bbloğunda diyet haberinin ne işi var demeyin, haberimizi okuyun...


Teknoloji ve beraberinde getirdiklerini her zaman konuşuyoruz. Fakat teknolojinin zararları hakkında, özellikle de beynimize verebileceği zararlar hakkında çok fazla bilgimiz yoktu. Facebook, Twitter, televizyon, telefon derken bir anda her yanımızı çevreledi teknoloji.

21 Mayıs 2011 Cumartesi

Hasar gören kalbe yara bandı!

ABD’li bilimadamları kalp krizinden ölümleri azaltacak önemli bir buluşa imza attı.

Uzmanlar, hasarlı kalbi onaran yara bandı geliştirmeyi başardı.
Karbon içeren ve kalınlığı bir saç teline eşit olan bantın üzerinde sağlıklı kalp hücreleri bulunuyor. Kalbe ‘yapıştırılan’ bant yeni hücre gelişimini sağlayarak hasarlı bölgeyi onarıyor. Rhode Island Eyaleti’ndeki Brown Üniversitesi tarafından geliştirilen bant sadece kalp krizinde değil diğer kalp hastalıklarının tedavisinde de kullanılabilecek.

14 Mayıs 2011 Cumartesi

Kadınların biyolojik saatinin erkeklerinkinden daha hızlı ilerlediği ortaya çıktı.

Kadınların biyolojik saatinin erkeklerinkinden daha hızlı ilerlediği ortaya çıktı.

Uyanıklık-uyku, kalp-damar, sindirim, bağışıklık sistemleri, bazı hormonların salgılanması gibi önemli biyolojik faaliyetleri kontrol eden biyolojik saatin hızının cinslerde aynı olmadığını belirten bilimadamları, saat bilgisi verilmeyen ve bu bilgiye ulaşma imkanı olmayan bir ortamda 18 ila 74 yaşlarında 52 kadın ve 105 erkeğin biyolojik saatinin ilerleyiş hızını 2 ila 6 hafta inceledi.

5 Mayıs 2011 Perşembe

Dünyanın en küçük kamerası!

İsrailli bilim adamları, tıbbi müdahalelerde kullanılmak üzere 0,99 milimetre büyüklüğündeki dünyanın en küçük video kamerasını imal etti.

Tel Aviv merkezli sağlık teçhizatları firması Medigus'ta çalışan bilim ekibinin ürettiği kamera, ileri nanoteknoloji özellikleri içeriyor. Kibrit çöpünden daha ince olan ve büyük oranda silikondan oluşan cihaz, 45 bin piksel çözünürlük sağlayan 0,66 mm x 0,66 mm ölçülerinde bir sensor içeriyor.

İntihara teşebbüs riski saptanabilecek

Beynin ç ekilen MR görüntüleriyle kişinin intihar teşebbüs riski belirlenecek.

Beynin iki lobunu birbirine bağlayan küçük bir bölümün "zayıflamasının" intihar eylemlerinin kaynağı olabileceği, MR ile iintihara teşebbüs riskinin belirlenebileceği iddia edildi.
Fransız ve Avustralyalı bilimadamlarının yaptığı araştırmaya, 21'i en az bir kere intihara teşebbüs etmiş, 180'i depresif, 65 yaş ve üzerindeki 435 kişi katıldı.
MR, iki lobun arasındaki "korpus kallosum" bölümünün intihara teşebbüs edenlerde daha küçük olduğunu gösterdi.

3 Mayıs 2011 Salı

Anneler Günü için en sağlıklı seçeneklerden biri: Life Fitness X3 Cross Trainer

Anneler Günü için en sağlıklı seçeneklerden biri: Life Fitness X3 Cross Trainer olacak.

Tüm vücudu aynı anda ve zorlamadan çalıştıran bir fitness mucizesi olan Cross Trainer, yüksek kalori yakımını sağlarken, motivasyonu artıran birçok egzersiz programı ile adeta tek başına bir spor salonu gibi çalışıyor…
X3 Cross Trainer kısa sürede büyük etki...

1 Mayıs 2011 Pazar

Bu meslekler stres saçıyor

Bir meslekte strese yol açabilecek 11 faktör baz alınarak 2011 yılının en stresli meslekleri sıralandı.

CareerCast.com internet sitesi tarafından yapılan en stresli meslekler araştırmasına göre pilotluk başı çekiyor.
Bir meslekte strese yol açabileek 11 faktörün baz alınarak en stresli 10 meslek ortaya kondu. İş yerinde strese yol açan faktörleri, çalışma ortamı, rekabet, fiziksel ihtiyaçlar, işi belli sürede bitirme zorunluluğu ve mesleğin büyüme potansiyeli oluşturuyor.
10. Emlakçı
Yavaş büyüyen emlak piyasası, emlakçıların daha fazla strese girmesine yol açıyor. Gelirlerinin komisyon odaklı olması, satışlardaki belirsizlik, uzun çalışma saatleri gibi faktörler emlakçıların stres katsayısını arttırıyor.
9. Acil yardım çalışanı

30 Nisan 2011 Cumartesi

Kök hücre araştırmasının önü açıldı

ABD'de bir temyiz mahkemesi, insan embriyonundan elde edilen kök hücre araştırmalarının vergi gelirleriyle finanse edilmesini yasaklayan bir alt mahkemenin kararını bozarak, Başkan Barack Obama yönetiminin de desteklediği araştırmalara onay verdi.

29 Nisan 2011 Cuma

Korkunun kokusunu alabiliyoruz!

Romanların klişelerinden biri olan “korkunun kokusu” bilimsel olarak kanıtlandı.

Yapılan bir araştırmaya göre insanlar, karşısındakinin stres altında olduğunu ya da korktuğunu vücutlarının salgıladığı bir kimyasal olan feromon sayesinde algılayabiliyorlar.

Su altında korkan ve stres altında bulunan dalgıçların salgıları incelendiğinde, bu salgının kokusunu farkında olmadan aldığımız ve dolayısıyla karşımızdakinin korktuğunu düşündüğümüz açıklandı.

24 Nisan 2011 Pazar

İnsanlar bağırsak gruplarına ayrılabilir

Bilim adamları, insanların kan gruplarına benzer bir şekilde ‘bağırsak grupları’ açısından da sınıflandırılabileceğini ve bu buluşun birçok hastalığın tedavisinde çığır açabileceğini ortaya çıkardı.

Almanya’daki Avrupa Moleküler Biyoloji Labaratuvarı’nda yapılan araştırmaya göre, insan bağırsakları ırk, yeme alışkanlıkları, kilo, yaş veya sağlık durumundan bağımsız olarak üç farklı türe ayrılıyor.

DNA örneğinden mükemmel eş!

Biyoloji öğrencilerinin verdiği çöpçatanlık hizmeti sayesinde en uygun partner genetik özelliklere bakılarak bulunuyor.

Almanya'da kurulan bir çöpçatanlık şirketi, başvuranlar için en uyumlu genetiğe sahip adayları buluyor. Mühih'te biyoloji öğrencileri tarafından verilen Gmatch hizmeti, kişilerin DNA örneklerini alarak, gen havuzlarında en uygun partneri arıyor.

14 Nisan 2011 Perşembe

Bilgisayar karşısında duruşunuz nasıl olmalı?

Sürekli bilgisayar karşısında oturmak size ve vücudunuza rahatsızlık verecektir. Ancak, rahat bir iş ortamında kendinizi daha iyi hissedersiniz ve hatta verimliliğiniz daha da artar.

Mayo Clinic'te yer alan habere göre, bilgisayar karşısında saatlerce oturursanız ağrılar ve kramplar iş gününüzün bir parçası olabilir. Boyun, sırt ağrısı çekebilir ya da bilek ya da parmaklarınızda kramplar oluşabilir. Çalışırken vereceğiniz kısa molaların yanında koltuğunuzun yüksekliği, masanızın duruşu, bilgisayardan uzaklığınız gibi uygun ofis ergonomisi oturduğunuz yerde rahat etmenize yardımcı olacaktır.
Kulaklık: Sık sık telefonda konuşuyorsanız ve aynı anda aldığınız bilgileri bilgisayara yazıyorsanız telefonu boynunuza sıkıştırmak yerine kulaklık kullanın. Sizin için en iyi kulaklığı bulana kadar değişik türlerini deneyin.
Bilek dayanağı: Bileğinize binen baskıyı en aza indirmek ve biçimsiz bilek şekillerini önlemek için bilek dayama yeri kullanın. Yazı yazarken ellerinizi ve bileklerinizi bilek dayama yerinin üzerinde tutun. Yazmaya ara verdiğinizde, bilek dayama yerinde bileklerinizi değil elinizi ve avuç içlerinizi dinlendirin.
Ayak dayama yeri: Sandalyeniz sizin için çok yüksekse, ayaklarınızı dinlendirmek için ayak dayama yeri kullanın. Çeşitli türleri bulunan ayak dayama yerleri arasından size en uygun olanını tercih edin. Ayaklarınızı küçük bir taburede ya da birkaç sağlam kitabın üzerinde dinlendirmeyi deneyin.
Çalışma masanızın ölçüleri: Genellikle çalışma masaları en az 48 santimetre derinliğinde, 76 santimetre genişliğinde olur ve boyunuza bağlı olarak yüksekliği 86 santimetreye kadar çıkabilir. Masanın altında, bacaklarınızın, dizlerinizin rahat hareket edeceği kadar yer olduğundan emin olun.
Bilgisayardan uzaklığınız kol boyunuza göre 45 ile 70 santimetre arasında olmalı.
Bileklerinizin konumlanması: Yazı yazarken, bileklerinizi doğal şeklinde düz olarak tutun. Yukarı, aşağı ya da sağa veya sola kıvırmayın.

3 Nisan 2011 Pazar

Ameliyatsız cilt germe için altın teknoloji

Cilt yenilemede ve ameliyatsız gerginleştirmede bugüne kadar uygulanan sistemlerin faydalarını tek başına gerçekleştiren Fraksiyonel RF sistemi Intracel Türkiye’ye geldi.

Altın iğneciklerle cilde gerginlik ve toparlama sağlayan sistem; cildin görünen yüzünde de leke ve kırışıklıkları da hafifletiyor. Japon bilim insanlarının geliştirdiği bu çok yönlü sistem; belirgin ifade değişikliği olmadan genç kalmak isteyen Juliette Binoche, Ornella Muti gibi Avrupalı aktristlerin de gözdesi.

Güzellikte Japon mucizesi…

30 Mart 2011 Çarşamba

Kaşınan birini görünce kaşınmayan var mı?

Bilim adamları, yeni yapılan bir araştırma sonucunda kaşınma duygusunun da bir anlamda 'bulaşıcı' olduğu görüşüne vardı.
Araştırmacılar, "kaşıntı aktarımı" dedikleri bu durumun esneyen birini görünce esnemeye benzediğini söylüyor.
Yapılan deney kapsamında 25 deneğe, sol kolunu kaşıyan ya da sadece oturan insanların görüntülerinin bulunduğu, beş dakikalık video klipler seyrettirildi.

19 Mart 2011 Cumartesi

En çok görülen kanser türü

Guatr ve Tiroid Kanseri Derneği Başkanı ve nükleer tıp uzmanı Prof. Dr. Cumali Aktolun, nükleer kazalardan sonra ortaya çıkan en yaygın, en sık kanser türünün tiroid kanseri olduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Aktolon, Japonya'da bugün itibariyle toplam 4 nükleer reaktördeki hasar nedeniyle radyasyon sızıntısı saptandığını ve bu radyasyon sızıntılarından birinin de Tokyo yakınında olduğunu söyledi. Dünyada bugüne kadar toplam 99 nükleer kazanın kayda geçtiğini ifade eden Aktolun, 99 kazanın 57'sinin 1986'daki Çernobil olayı sonrasında meydana geldiğini ve bunların çoğunun ABD'de olduğunu belirtti.

15 Mart 2011 Salı

İşyerinde yorgunlukla başetmenin 5 yolu

Yoğun geçen mesainin sonunda akşama doğru iyice yorgun düştüğünüzde enerjiniz tükenir.

İşlerinizi tamamlamakta zorlanırsınız ve bu işler ertesi güne kalmaya başlar. Bu durumda patronunuz da size olumlu düşüncelerle bakmaz. Peki ne yapmalısınız?

İşte yorgunluğu önlemenin yolları nedir?
- Küçük bir parça çikolata yiyin: Çikolata ruhsal durumunuzu desteklemenin yanında vücudunuzun endorfin salgılamasına yardım eder. Böylece kendinizi daha enerjik hissedersiniz. Masa başında uyuyup kalmamak için antioksidan bakımından zengin olan küçük bir parça bitter çikolata yemelisiniz.
- 2 bardak soğuk su için: Büyük bardaklarla içmenize gerek yok, iki küçük bardak da işinize yarayacaktır. Yorgunluğun en büyük nedenlerinden biri de dehidrasyondur. Bu nedenle öğle yemeğinden sonra 2 bardak soğuk su içebilirsiniz.
- Önemli misafirlerle yapılan bir toplantıda esniyorsanız ve konsantre olmada zorluk çekiyorsanız, bir parça kağıt ile kalem alın ve kendi kendinize bir şeyler karalayın. Çünkü uzmanlar bir şeyler karalamanın beynin odaklanmasına yardım ettiğini belirtiyorlar.
- C vitamini bakımından zengin yiyecekler atıştırın. Bir portakal dilimleyin ya da limonata için. Daha önce yapılan araştırmalar C vitamininin kronik yorgunluk sendromu belirtilerini azalttığını göstermişti.
- Gerinme hareketleri: Çinlilere göre ileriye doğru basit bir gerinme, eğilme yedek enerjinizi harekete geçiriyor.