Translate

İzleyiciler

19 Mart 2011 Cumartesi

Programlama Dili Nedir?

Genel anlamda programlama kavramını anlatmak

Programlama dili; Bilgisayar bilimleri dâhilinde bir bilgisayarın programlanması için geliştirilen bir dildir. Bilgisayar aslında sadece donanımsal yapıdan oluşan bir elektronik cihazdır. Bilgisayarın içerisinde manyetik etki alanı tutabilen bazı donanımsal yapılar vardır ( sabit disk ). İlgili manyetik etki alanı tutabilen donanımsal yapılara, dış ortamdan manyetik alan atanabilir veya silinebilir. Bunlar tamamen elektriksel sinyaller ile gerçekleştirilir.

Programcılara 10 Emir

Programcılar için dikkat edilmesi gereken en önemli 10 konuyu dile getiren ilginç bir yazı. Uzun yıllar boyu verilen eğitimler sonucunda öğrencilerin yaptığı tipik yanlışlardan derlenmiş.
PROGRAMCILARA ON EMİR
0. Gördüğünü doğru yaz, yazdığını doğru oku.
1. Büyük harf yerine küçük, küçük harf yerine büyük kullanma.
2. Tek ismi parçalama, ayrı isimleri birleştirme.
3. Açtığın her öğeyi kapa, açmadığın hiç bir öğeyi kapama.
4. Kullandığın her öğeyi tanıt, tanıttığın her öğeyi yerinde kullan.
5. Kullandığın her değişkenin türünü belirt ve hep bu türe uygun kullan.
6. Değişken yerine tür, tür yerine değişken kullanma.
7. Değişken yerine değer, değer yerine değişken kullanma.
8. Parametre isteniyorsa ver, sonuç dönüyorsa al.
9. Hiç yapmadığının çalışmasını, ilk yaptığının doğru çalışmasını bekleme.

Denemeye değer 6 bedava araç; İndirin!

Denemeniz gereken 6 Windows aracı!

Masaüstü geliştirmeden fotoğraf işlemeye bu 6 ücretsiz ve faydalı aracı mutlaka gözden geçirin!


Akıllı telefonları pazarlamak için kullanılan 'bunun için bir uygulama var' cümlesi, bilgisayarlar için de geçerli. Hemen hemen her işe yönelik bir bilgisayar programı mevcut, üstelik bir çoğu da ücretsiz. İşte sizler için seçtiğimiz 5 faydalı program.

doğumgünü partisi düzenlemek isteyen genç kızın başına gelenler

Ufak bir doğumgünü partisi düzenlemek isteyen genç kızın başına gelenler "pes" dedirtti!

Facebook, kullanıcılarının hayatlarını açık ara kolaylaştıran bir sosyal paylaşım ağı. Özellikle etkinlik açmak ve insanları tek tek aramaktansa, Facebook üzerinden çağırmak artık çok yaygın ve bir o kadar da kullanışlı bir yol.

En çok görülen kanser türü

Guatr ve Tiroid Kanseri Derneği Başkanı ve nükleer tıp uzmanı Prof. Dr. Cumali Aktolun, nükleer kazalardan sonra ortaya çıkan en yaygın, en sık kanser türünün tiroid kanseri olduğunu bildirdi.
Prof. Dr. Aktolon, Japonya'da bugün itibariyle toplam 4 nükleer reaktördeki hasar nedeniyle radyasyon sızıntısı saptandığını ve bu radyasyon sızıntılarından birinin de Tokyo yakınında olduğunu söyledi. Dünyada bugüne kadar toplam 99 nükleer kazanın kayda geçtiğini ifade eden Aktolun, 99 kazanın 57'sinin 1986'daki Çernobil olayı sonrasında meydana geldiğini ve bunların çoğunun ABD'de olduğunu belirtti.

12 büyüklüğündeki depreme bile dayanıklı binalar

Azerbaycanlı bilim adamının ürettiği esnek tuğla ve esnek tuğla yapıştırıcısıyla yapılan binalar 12 büyüklüğündeki depreme bile dayanıklı.

Japonya’daki felaket depreme dayanıklı yapıları yeniden gündeme getirdi. Azerbaycanlı deprem uzmanı bir çare üretti. Esnek tuğla ve esnek tuğla yapıştırıcısı...
"Dans Eden Bina" olarak adlandırılan tuğla diğerlerinden % 15 daha ucuz ve 12 büyüklüğündeki depreme de dayanıklı..
İlk bakışta normal bir tuğladan farkı yok… Ancak 12 büyüklüğündeki depreme bile dayanacak güçte...

Tamamen bilgisayar parçalarından yapılan bir ayakkabı

Tamamen bilgisayar parçalarından yapılan bir ayakkabı; üstelik markası da Nike...

Havalar güneşli yüzünü göstermeye başlayınca spor ayakkabılar da kullanılmak üzere kutularından çıkartıldı.

Daha değişik bir spor ayakkabı isteyen sanatçı Gabriel Dishaw ise bambaşka bir yol izledi.
Eski bilgisayar parçalarından yeni bir Nike spor ayakkabı yapan Dishaw'un eseri gerçekten görülmeye değer.

Süper Moon depremi tetikler mi?

Hacettepe Üniversitesi Doğal Afetler Araştırma ve Uygulama Merkezi (HÜDAM) Müdürü Prof. Dr. Erçin Kasapoğlu, ayın, 19 Mart Cumartesi günü dünyaya en yakın geçişini yapacağını belirterek, ayın dünyaya ne kadar yaklaşırsa yaklaşsın dünyanın herhangi bir bölgesinde bir deprem oluşturmaya yetecek kadar etkiye sahip olmadığını bildirdi.

Kasapoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, 19 Mart Cumartesi günü ayın, yeryüzüne 350 bin kilometre kadar yaklaşacağını ifade etti.
Güneşin dünyanın kendisine en yakın olan bir noktasına uyguladığı kütlesel çekim kuvvetiyle dünyada 1 büyüklüğünde depremin oluşması için gerekli olan enerjinin sayısal verilerine de yer veren Kasaploğlu, ayın kütlesinin güneşinkinden çok daha küçük olması nedeniyle, ayın dünya üzerindeki çekim kuvvetinin güneşinkinden yaklaşık 180 defa daha az olduğunu belirtti,
Kasapoğlu, şunları kaydetti:
''Bu nedenle ay, dünyaya ne kadar yaklaşırsa yaklaşsın dünyanın herhangi bir bölgesinde bir deprem oluşturmaya yetecek kadar bir etkiye sahip değildir. Ancak yeryüzünde aktif olduğu bilinen br fayın herhangi bir noktasında bir büyük deprem için gerekli olan enerji o noktada geçmişte zaten birikmiş ve kırılma, yani deprem için çok az bir enerji eksiği kalmışsa işte o zaman ayın çekim etkisinden kaynaklanan enerji o eksiği tamamlayarak, o noktada kısa bir süre sonra zaten oluşacak olan bir depremi tetikleyerek daha önce oluşmasına neden olabilir.

Büyük balıkların nesli hızla tükeniyor

Küresel balık tüketimi rekor seviyeye ulaştı. BM Gıda ve Tarım örgütü verilerine göre dünya balık alanlarının üçte biri aşırı derecede sömürülüyor, yok ediliyor ve bu alanların bir an önce yeniden üremeye bırakılması gerekiyor.

Örgüt Dünya Balıkçılık ve Su Kültürü Raporu’nu yayınladı. Washington’da yapılan Amerikan Bilim Geliştirme Derneği tarafından düzenlenen toplantıda bu konuda alınması gereken önlemler tartışıldı.
2050 yılında hala balık olacak ama bugün bildiğimiz anlamda okyanus olmayacak.
British Columbia Üniversitesi’nden Profesör Villy Christensen okyanusların geleceğini çok karanlık görüyor:
Okyanusları değiştirdik. Büyük balıkları tükettik.
Christensen Ecobath veri tabanından 200 deniz modelini inceleyerek toplantıda bulgularını açıkladı:
Büyük balıkların neslinin son yüz yıl içinde üçte iki oranında azaldığını tahmin ediyoruz. Bu tükeniş hızla devam ediyor.