Facebook - Facebook Oyunları - Facebook Oyun Hileleri: Facebook'u kapatsanız bile izleniyorsunuz!: Facebook'u kapatsanız bile izleniyorsunuz! FacebooK'tan kaçış yok! Facebook'u kapatsak, hatta üye olmasak bile, meğer o hep ensemizdeymi...
Facebook Oyunları - Facebook Oyun Hileleri
Computer - Internet Technology Design World --Tasarım --------Bilim ve Toplum - Bilim ve Teknik -- Sosyal Medya - internet,oyun,bilgisayar,bilişim,Programlam,Twitter,Instagram,Facebook
İzleyiciler
18 Kasım 2011 Cuma
Türkiye uzaydan nasıl görünüyor?
Uzaya giden ilk ABD'li kadın astronotlardan Kathryn Sullivan, Türkiye'nin uzaydan kesinlikle büyüleyici gözüktüğünü belirterek, "Hepimizin okul yıllarından beri öğrendiği Türkiye'nin coğrafi konumu ve Boğaz'ı, uzaydan aynı gerdanda duran gümüş kolyenin üzerindeki değerli taş gibi görünüyor" dedi.
TÜBİTAK'ın ev sahipliğinde İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Küresel Yer Gözlem Grubu (GEO)'nun 8. Devletlerarası Genel Kurulu'na katılmak üzere İstanbul'da bulunan Sullivan, uzayda yaşadığı tecrübe ve küresel ısınma ile ilgili konularda bilgi verdi.
Sullivan, bir çok kişinin hayallerini süsleyen astronotluğu küçük yaşlardan beri merak ettiğini, dünya coğrafyasına çocukluğundan beri inanılmaz derecede ilgi duyduğunu, okul yıllarında ise bu ilgisinin özellikle fen ve deniz bilimi derslerinde ortaya çıktığını söyledi.
Küçüklüğünden beri uzay ile ilgili programları yakından takip ettiğini ve astronotların uzaydan çektikleri fotoğrafları yakından incelediğini ifade eden Sullivan, "Astronotluk hikayem, Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) çok miktarda yeni astronot aramasıyla başladı. Özellikle de fen ve mühendislik bilgisi olan insanları arıyorlardı. Bu zamanlama açısından da benim için çok iyi oldu. Benim bu işle ilgilenmemin en önemli nedenlerinden biriside uzaya, fotoğraflardan ya da uzaktan bakmak yerine artık kendim bizzat yakından görebilecektim" diye konuştu.
Sullivan, insanlar arasında "uzayda yürümek" diye bilinen tabirin "uzayda yüzmek" diye düşünüldüğünde daha mantıklı olabileceğini belirterek şunları söyledi:
"Uzayda bulunmak gerçekten de harika bir tecrübe. Ben 1984 yılında çıktığım uzayda 10 gün kaldım ve 3 buçuk saat yürüdüm. Uzaydayken sanki yüzüyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. Dünyayı çerçevesiz yanı başınızda hareket ederken izlemek inanılmaz bir duygu. Fakat biz oraya görev icabı gittiğimiz için zamanımızı iyi kullanarak yapmamız gereken işleri halletmemiz de gerekiyordu. Uzaya gitmek çok iyi organize edilmiş bir koreografi. Arkadaşlarınızla belli bir koreografi içerisinde çalışmanız gerekiyor. Yani aynı tek koreografide bulunan dansçılar gibi oluyorsunuz. Çok meşgul ve konsantre oluyorsunuz ama aynı zamanda da harika bir yerdesiniz. Yani birçok şeyi tek seferde yaşama fırsatı yakalıyorsunuz."
-Türkiye Uzaydan nasıl görünüyor-
İstanbul'a ilk gelişi olduğunu dile getiren Sullivan, "Türkiye'ye ilk defa gelmeme rağmen ben aslında uzaydan Türkiye'nin her yerini gördüm. Türkiye uzaydan kesinlikle büyüleyici gözüküyor. Hepimizin okul yıllarından beri öğrendiği Türkiye'nin coğrafik konumu ve boğazı aynı gerdanda duran gümüş kolyenin üzerindeki değerli taş gibi görünüyor. Tarih kitaplarını okuyup bunları öğrenmek uzun zaman alıyor ancak uzaya gidip görmek sadece dakikanızı alıyor" dedi.
-İklim Değişikliği-
Son zamanlarda daha çok hissedilen iklim değişikliği hakkında da değerlendirmelerde bulunan Sullivan, uzaydan da iklim değişikliğinin görülebildiğini, bunu birden fazla uzaya gitme fırsatı bulan astronot arkadaşlarının daha rahat görebilme fırsatı bulduğunu anlattı.
Sullivan, uzaydan, iklim değişikliğinin toprak kullanımı ve kıyı boylarındaki şekil değişikliği ile de fark edilebilir olduğuna dikkati çekerek, ancak 6 ay yada 1 yıl kalan astronotların dünyadaki renk ve mevsimlerin değişmesine, yaklaşan fırtınanın ardından gelecek kara da şahit olabileceklerini, yani iklim değişikliğinin tüm sinyallerini uzaydan görmenin mümkün olduğunu kaydetti.
Kathryn Sullivan, örnek vermek gerekirse küçüklüğünde gördüğü uzay fotoğraflarındaki Orta Batı Afrika'nın belirgin bir şekli, mavi ve yeşil renkleri olduğuna dikkati çekerek, uzaydan kendi gözleriyle baktığında ise parmak izine benzeyen ve etrafında çok az bir su bulunan bir yer gördüğünü anlattı.
TÜBİTAK'ın ev sahipliğinde İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Küresel Yer Gözlem Grubu (GEO)'nun 8. Devletlerarası Genel Kurulu'na katılmak üzere İstanbul'da bulunan Sullivan, uzayda yaşadığı tecrübe ve küresel ısınma ile ilgili konularda bilgi verdi.
Sullivan, bir çok kişinin hayallerini süsleyen astronotluğu küçük yaşlardan beri merak ettiğini, dünya coğrafyasına çocukluğundan beri inanılmaz derecede ilgi duyduğunu, okul yıllarında ise bu ilgisinin özellikle fen ve deniz bilimi derslerinde ortaya çıktığını söyledi.
Küçüklüğünden beri uzay ile ilgili programları yakından takip ettiğini ve astronotların uzaydan çektikleri fotoğrafları yakından incelediğini ifade eden Sullivan, "Astronotluk hikayem, Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) çok miktarda yeni astronot aramasıyla başladı. Özellikle de fen ve mühendislik bilgisi olan insanları arıyorlardı. Bu zamanlama açısından da benim için çok iyi oldu. Benim bu işle ilgilenmemin en önemli nedenlerinden biriside uzaya, fotoğraflardan ya da uzaktan bakmak yerine artık kendim bizzat yakından görebilecektim" diye konuştu.
Sullivan, insanlar arasında "uzayda yürümek" diye bilinen tabirin "uzayda yüzmek" diye düşünüldüğünde daha mantıklı olabileceğini belirterek şunları söyledi:
"Uzayda bulunmak gerçekten de harika bir tecrübe. Ben 1984 yılında çıktığım uzayda 10 gün kaldım ve 3 buçuk saat yürüdüm. Uzaydayken sanki yüzüyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. Dünyayı çerçevesiz yanı başınızda hareket ederken izlemek inanılmaz bir duygu. Fakat biz oraya görev icabı gittiğimiz için zamanımızı iyi kullanarak yapmamız gereken işleri halletmemiz de gerekiyordu. Uzaya gitmek çok iyi organize edilmiş bir koreografi. Arkadaşlarınızla belli bir koreografi içerisinde çalışmanız gerekiyor. Yani aynı tek koreografide bulunan dansçılar gibi oluyorsunuz. Çok meşgul ve konsantre oluyorsunuz ama aynı zamanda da harika bir yerdesiniz. Yani birçok şeyi tek seferde yaşama fırsatı yakalıyorsunuz."
-Türkiye Uzaydan nasıl görünüyor-
İstanbul'a ilk gelişi olduğunu dile getiren Sullivan, "Türkiye'ye ilk defa gelmeme rağmen ben aslında uzaydan Türkiye'nin her yerini gördüm. Türkiye uzaydan kesinlikle büyüleyici gözüküyor. Hepimizin okul yıllarından beri öğrendiği Türkiye'nin coğrafik konumu ve boğazı aynı gerdanda duran gümüş kolyenin üzerindeki değerli taş gibi görünüyor. Tarih kitaplarını okuyup bunları öğrenmek uzun zaman alıyor ancak uzaya gidip görmek sadece dakikanızı alıyor" dedi.
-İklim Değişikliği-
Son zamanlarda daha çok hissedilen iklim değişikliği hakkında da değerlendirmelerde bulunan Sullivan, uzaydan da iklim değişikliğinin görülebildiğini, bunu birden fazla uzaya gitme fırsatı bulan astronot arkadaşlarının daha rahat görebilme fırsatı bulduğunu anlattı.
Sullivan, uzaydan, iklim değişikliğinin toprak kullanımı ve kıyı boylarındaki şekil değişikliği ile de fark edilebilir olduğuna dikkati çekerek, ancak 6 ay yada 1 yıl kalan astronotların dünyadaki renk ve mevsimlerin değişmesine, yaklaşan fırtınanın ardından gelecek kara da şahit olabileceklerini, yani iklim değişikliğinin tüm sinyallerini uzaydan görmenin mümkün olduğunu kaydetti.
Kathryn Sullivan, örnek vermek gerekirse küçüklüğünde gördüğü uzay fotoğraflarındaki Orta Batı Afrika'nın belirgin bir şekli, mavi ve yeşil renkleri olduğuna dikkati çekerek, uzaydan kendi gözleriyle baktığında ise parmak izine benzeyen ve etrafında çok az bir su bulunan bir yer gördüğünü anlattı.
Computer - Internet Technology Design World --------------- Bilim ve Toplum - Bilim ve Teknik -- -------------------- internet,oyun,bilgisayar,bilişim,Programlama,Bilim Network,Msn,Yahoo,messenger,Gmail,Hotmail,Cep, İPhone,Android
internet,bilgisayar,oyun,tasarım,bilişim,bilim
kadın astronot,
kathryn sullivan,
nasıl,
tübitak,
türkiye,
uzay,
uzaydan
Dünyanın en büyük dijital kamerası geliyor!
Kullandığınız dijital kamera, geliştirilen bu yeni dijital kameranın yanında nokta gibi kalacak!
Ev kullanıcısı olarak belki de göreceğiniz en büyük kameralar, şu anda Stanford'da üretilenin yanında küçük noktalar şeklinde kalabilir.
Ev kullanıcısı olarak belki de göreceğiniz en büyük kameralar, şu anda Stanford'da üretilenin yanında küçük noktalar şeklinde kalabilir.
internet,bilgisayar,oyun,tasarım,bilişim,bilim
dijital,
dijital kamera,
dünyanın,
kamerası,
tetkik teleskobu
16 Kasım 2011 Çarşamba
CaPNotifier Minik soruna minik çözüm; İndirin!
Bilgisayar kullanırken bizi en çok "sinir eden" minik sorun, bu minik araçla tarih olacak...
Bir Word dokümanı üzerinde yazı yazıyorsunuz; ancak eskaza CapsLock butonuna tıkladınız ve birden büyük harflerle yazmaya başladınız. Bu sinir bozucu durum yer yer başımıza gelmiyor değil. İşte CaPNotifier bu amaçla geliştirilen bir yazılım...
Bir Word dokümanı üzerinde yazı yazıyorsunuz; ancak eskaza CapsLock butonuna tıkladınız ve birden büyük harflerle yazmaya başladınız. Bu sinir bozucu durum yer yer başımıza gelmiyor değil. İşte CaPNotifier bu amaçla geliştirilen bir yazılım...
internet,bilgisayar,oyun,tasarım,bilişim,bilim
capnotifier,
capslock,
çözüm,
minik,
soruna,
word,
yazılım
Android Dünyası - Android Market: Nokia'dan "bükülme ötesi" cep! (Video) Nokia Human...
Android Dünyası - Android Market: Nokia'dan "bükülme ötesi" cep! (Video) Nokia Human...: Nokia'dan yeni "hissedilen" cep konsepti! Nokia'nın yeni bükülen cep konsepti, sadece bükülmekle de kalmıyor, bakın neler yapıyor... Nok...
Android cep telefonları Android Oyun,Android Uygulama,Android Müzik,Android Tema,Android Wallpaper,Android Gadget
Android cep telefonları Android Oyun,Android Uygulama,Android Müzik,Android Tema,Android Wallpaper,Android Gadget
16 çekirdeğe "Extreme" cevap!
Sandy Bridge E serisi işlemciler piyasada
Intel'in limitleri kaldıran yeni Sandy Bridge Extreme CPU'ları, AMD'nin 16 çekirdeğine kafa tutuyor!
Intel ve AMD'nin arasında uzun süredir devam eden işlemci yarışında, Intel'in geçtiğimiz yıllarda piyasaya sürdüğü i3, i5 ve i7 serisi ile aradaki fark biraz daha açılmıştı. Devamında üretilen "Sandy Bridge" teknolojisiyse çok beğenildiği gibi, bir o kadar da eleştiri almıştı.
Intel'in limitleri kaldıran yeni Sandy Bridge Extreme CPU'ları, AMD'nin 16 çekirdeğine kafa tutuyor!
Intel ve AMD'nin arasında uzun süredir devam eden işlemci yarışında, Intel'in geçtiğimiz yıllarda piyasaya sürdüğü i3, i5 ve i7 serisi ile aradaki fark biraz daha açılmıştı. Devamında üretilen "Sandy Bridge" teknolojisiyse çok beğenildiği gibi, bir o kadar da eleştiri almıştı.
internet,bilgisayar,oyun,tasarım,bilişim,bilim
amd,
cevap,
çekirdeğe,
extreme,
extreme cpu,
intel,
İşlemci,
sandy bridge
Asus’tan Business Class tablet! (Resimli)
Piyasaya sunduğu geniş EeePad tablet ailesi ile kullanıcıların beğenisini kazanan ASUS, yenilikçi ve mükemmel tasarımı birleştirerek iş dünyası için tablet yelpazesine Eee Slate’i ekledi.
Kurumsal kullanıcılar için piyasada bulunan en güçlü tablet PC olma özelliğine sahip Eee Slate, sahip olduğu özellikler ile küçük işletmeler, satış noktaları, finans ve bankacılık, eğitim, sağlık ve daha pek çok sektörün işini kolaylaştırıyor.
Kurumsal kullanıcılar için piyasada bulunan en güçlü tablet PC olma özelliğine sahip Eee Slate, sahip olduğu özellikler ile küçük işletmeler, satış noktaları, finans ve bankacılık, eğitim, sağlık ve daha pek çok sektörün işini kolaylaştırıyor.
Google'dan fotoğraf yarışması!
Google, "Saatchi Gallery" ile "Google Fotoğraf Yarışması" projesini hayata geçirme kararı aldı.
Google+ kullanıma açıldığı kısa süre içerisinde fotoğraf sanatı ile uğraşan toplulukların büyük ilgisini çeken bir platform haline geldi. Google+'a ilk yüz günde 3.4 milyar fotoğraf eklendi. Scott Jarvie, Thomas Hawk, Colby Brown ya da Claire Grigaut, Google+’da fotoğraflarını paylaşan önemli fotoğrafçılardan sadece birkaçı.
Google+ kullanıma açıldığı kısa süre içerisinde fotoğraf sanatı ile uğraşan toplulukların büyük ilgisini çeken bir platform haline geldi. Google+'a ilk yüz günde 3.4 milyar fotoğraf eklendi. Scott Jarvie, Thomas Hawk, Colby Brown ya da Claire Grigaut, Google+’da fotoğraflarını paylaşan önemli fotoğrafçılardan sadece birkaçı.
14 Kasım 2011 Pazartesi
Kaliteli çekimler için Panasonic'in yeni fotoğraf makinesi
Cebine sığan profesyonel fotoğraf kalitesi!
Panasonic'in yeni fotoğraf makinesi, cebinize profesyonel fotoğraf kalitesini sığdırmayı amaçlıyor!
Panasonic Lumix G serisinin en yeni değiştirilebilir lens sistemli fotoğraf makinesi, kompakt tasarım, dokunmatik ekran ve 0,09 saniye ile hızlı otomatik odaklama gibi özellikleriyle profesyonel fotoğraf kalitesini herkesin cebine sığdırıyor.
Panasonic Lumix G serisinin en yeni üyesi Lumix GX1, ceket cebine sığacak boyuttaki değiştirilebilir lens sistemli bir fotoğraf makinesi ile fotoğrafçılık becerisini bir sonraki seviyeye taşıma imkânı sağlıyor. Şık tasarımlı yeni Lumix GX1, sunduğu yüksek görüntü kalitesi ve sahip olduğu kullanımı kolay özellikler sayesinde hayatın en değerli anlarının karelere sığdırılabilmesini sağlıyor.
Cebinizdeki şıklık
Metalik gri ve siyah renk seçenekleriyle piyasaya sürülecek olan Panasonic Lumix GX1'in klasik bir fotoğraf makinesinin sahip olduğu zarif tasarımı taşıyor. Yalnızca 413 gram ağırlığındaki Lumix GX1 rahat bir tutuşun yanı sıra hem güçlü hem de gösterişli alüminyum şasiye sahip. Böylece kullanıcılar nerede olurlarsa olsunlar kaliteli fotoğraf becerisini sergileyebiliyor.
Yüksek kaliteli ve yaratıcı fotoğrafçılık artık herkes için çok kolay
Panasonic'in Lumix G serisi mikro sistem fotoğraf makineleri fotoğrafçılık becerisini büyük, karmaşık ve ağır DSLR fotoğraf makinesi kullanmak zorunda olmadan ilerletmek isteyenler için iyi seçenekler sunuyor. Panasonic Lumix GX1'in 16.0 megapiksel görüntü sensörü, basçek fotoğraf makinelerindekinden çok daha büyük. Bununla birlikte makinenin sahip olduğu, Otomatik Odaklamayı da içeren sezgisel otomatik çekim modları ve tam kapsamlı gelişmiş özellikler, fotoğrafseverlerin hayatlarında gördükleri her şeyi orijinallerine sadık kalarak kaydetmelerini sağlıyor.
Uyum
Panasonic Lumix G serisi fotoğraf makineleri için 14 adet değiştirilebilir lens arasından seçim yapılabiliyor. Geniş çeşitli lens serisi ile böylece herkes, her ana hazır hale gelebiliyor. Panasonic'in ultra kompakt elektronik power zum X lenslerinden oluşan yeni serisine dahil 14-42mm pancake "X Zum" bunlardan biri. Panasonic'in yeni power zum X lensleri yüksek kaliteli fotoğrafçılığı cebe sığdırma devrimi için ideal özelliklere sahip.
Kilit özellikler
• İyi görüntü kalitesi: 16.0 megapiksel Live MOS Four Thirds Sensör ve yüksek teknolojili görüntü işleyicisi Venus Engine sayesinde Panasonic Lumix GX1 hem iyi bir görüntü kalitesi hem de ISO 12800 derecesinde düşük ışık duyarlılığı sunuyor.
• Şık, kompakt ve hafif: Panasonic Lumix GX1'in sahip olduğu şık tasarım, tarzını günün her anında yansıtmak isteyenler için ideal.
• Yaratıcılığın destekçisi: Panasonic Lumix GX1'in klasik görünümlü şasisinin arkasında fotoğrafçıların hayatını kolaylaştıran, kullanımı kolay özellikler yatıyor. GX1'in en önemli farklarından bir tanesi kontrolü tamamen kullanıcıya bırakması. Harici iki buton ve yazılım sekmesinde bulunan iki menü aracılığıyla kullanıcı ayarları tamamen kendine göre yapabiliyor. Makinenin 0,09 saniye hızındaki otomatik odaklama özelliği iyi fotoğrafların anında çekilebilmesini sağlıyor. Otomatik odaklama modları arasında çoklu bölge AF, Yüz Algılama ve otomatik odaklama takibi yer alıyor. Bu özellikler Panasonic Lumix GX1'in hareket halinde olsalar dahi tüm nesnelere "kilitlenmesini" sağlıyor. Cihazın entegre flaşı ise ışık seviyesi nasıl olursa olsun iyi fotoğraflar çekilebilmesini sağlıyor. 3D fotoğraf çekimine imkân tanıyan özel bir dijital değiştirilebilir lensle 3D fotoğraf çekimi de yapılabiliyor.
Panasonic'in yeni fotoğraf makinesi, cebinize profesyonel fotoğraf kalitesini sığdırmayı amaçlıyor!
Panasonic Lumix G serisinin en yeni değiştirilebilir lens sistemli fotoğraf makinesi, kompakt tasarım, dokunmatik ekran ve 0,09 saniye ile hızlı otomatik odaklama gibi özellikleriyle profesyonel fotoğraf kalitesini herkesin cebine sığdırıyor.
Panasonic Lumix G serisinin en yeni üyesi Lumix GX1, ceket cebine sığacak boyuttaki değiştirilebilir lens sistemli bir fotoğraf makinesi ile fotoğrafçılık becerisini bir sonraki seviyeye taşıma imkânı sağlıyor. Şık tasarımlı yeni Lumix GX1, sunduğu yüksek görüntü kalitesi ve sahip olduğu kullanımı kolay özellikler sayesinde hayatın en değerli anlarının karelere sığdırılabilmesini sağlıyor.
Cebinizdeki şıklık
Metalik gri ve siyah renk seçenekleriyle piyasaya sürülecek olan Panasonic Lumix GX1'in klasik bir fotoğraf makinesinin sahip olduğu zarif tasarımı taşıyor. Yalnızca 413 gram ağırlığındaki Lumix GX1 rahat bir tutuşun yanı sıra hem güçlü hem de gösterişli alüminyum şasiye sahip. Böylece kullanıcılar nerede olurlarsa olsunlar kaliteli fotoğraf becerisini sergileyebiliyor.
Yüksek kaliteli ve yaratıcı fotoğrafçılık artık herkes için çok kolay
Panasonic'in Lumix G serisi mikro sistem fotoğraf makineleri fotoğrafçılık becerisini büyük, karmaşık ve ağır DSLR fotoğraf makinesi kullanmak zorunda olmadan ilerletmek isteyenler için iyi seçenekler sunuyor. Panasonic Lumix GX1'in 16.0 megapiksel görüntü sensörü, basçek fotoğraf makinelerindekinden çok daha büyük. Bununla birlikte makinenin sahip olduğu, Otomatik Odaklamayı da içeren sezgisel otomatik çekim modları ve tam kapsamlı gelişmiş özellikler, fotoğrafseverlerin hayatlarında gördükleri her şeyi orijinallerine sadık kalarak kaydetmelerini sağlıyor.
Uyum
Panasonic Lumix G serisi fotoğraf makineleri için 14 adet değiştirilebilir lens arasından seçim yapılabiliyor. Geniş çeşitli lens serisi ile böylece herkes, her ana hazır hale gelebiliyor. Panasonic'in ultra kompakt elektronik power zum X lenslerinden oluşan yeni serisine dahil 14-42mm pancake "X Zum" bunlardan biri. Panasonic'in yeni power zum X lensleri yüksek kaliteli fotoğrafçılığı cebe sığdırma devrimi için ideal özelliklere sahip.
Kilit özellikler
• İyi görüntü kalitesi: 16.0 megapiksel Live MOS Four Thirds Sensör ve yüksek teknolojili görüntü işleyicisi Venus Engine sayesinde Panasonic Lumix GX1 hem iyi bir görüntü kalitesi hem de ISO 12800 derecesinde düşük ışık duyarlılığı sunuyor.
• Şık, kompakt ve hafif: Panasonic Lumix GX1'in sahip olduğu şık tasarım, tarzını günün her anında yansıtmak isteyenler için ideal.
• Yaratıcılığın destekçisi: Panasonic Lumix GX1'in klasik görünümlü şasisinin arkasında fotoğrafçıların hayatını kolaylaştıran, kullanımı kolay özellikler yatıyor. GX1'in en önemli farklarından bir tanesi kontrolü tamamen kullanıcıya bırakması. Harici iki buton ve yazılım sekmesinde bulunan iki menü aracılığıyla kullanıcı ayarları tamamen kendine göre yapabiliyor. Makinenin 0,09 saniye hızındaki otomatik odaklama özelliği iyi fotoğrafların anında çekilebilmesini sağlıyor. Otomatik odaklama modları arasında çoklu bölge AF, Yüz Algılama ve otomatik odaklama takibi yer alıyor. Bu özellikler Panasonic Lumix GX1'in hareket halinde olsalar dahi tüm nesnelere "kilitlenmesini" sağlıyor. Cihazın entegre flaşı ise ışık seviyesi nasıl olursa olsun iyi fotoğraflar çekilebilmesini sağlıyor. 3D fotoğraf çekimine imkân tanıyan özel bir dijital değiştirilebilir lensle 3D fotoğraf çekimi de yapılabiliyor.
internet,bilgisayar,oyun,tasarım,bilişim,bilim
çekimler,
fotoğraf,
için,
kaliteli,
makinesi,
panasonicin,
yeni
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)