Translate

İzleyiciler

10 Şubat 2011 Perşembe

Blu-ray yazıcısıyla, tüm dosyalarınızı güvenli bir şekilde saklayabileceksiniz

Blu-ray teknolojili veri ve video arşivleme çözümleri sunan, Amerika’nın önde gelen firmalarından DIGISTOR’un; netbook, dizüstü, Macbook ve iMac/MacPro ve kişisel bilgisayarlar için DIGISTOR DIG-79102 taşınabilir harici Blu-ray yazıcısıyla, tüm dosyalarınızı güvenli bir şekilde saklayabileceksiniz.

Blu-ray teknolojili veri ve video arşivleme çözümleri sunan, Amerika’nın önde gelen firmalarından Digistor’un yetkili distrübütörü olan Luna Teknoloji, DIGISTOR DIG-79102 Blu-ray harici taşınabilir yazıcı okuyucu ürününü piyasaya sundu. DIGISTOR DIG-79102, çalışması için gerekli olan enerjiyi sadece bağlı olduğu sistemden alan ve Blu-ray, CD, ve DVD ortamları okumaya ve yazmaya yarayan bir cihaz olup taşınabilir özellikteki Blu-ray sürücüyle BD ve BD-RE optik medya diskler de güvenilir şekilde yazılıyor. Blu-ray ortamlar; ortalama 50 yıl veri saklama kapasiteli ideal platform olma özelliği taşımakta.

Renkli ve çevreci yazıcılar

Xerox, orta ve büyük ölçekli ofisler için yeni renkli ve çok fonksiyonlu ofis ürünleri Xerox WorkCentre 7545/7556’yı piyasaya sundu.
Yüzde 20 daha düşük sıcaklıkta hızla eriyen kimyasal tonere sahip olan Xerox WorkCentre 7545/7556, normal tarayıcılardan üçte bir oranında daha az enerji harcıyor. 1200 x 2400 dpi baskı çözünürlüğü ile sınıfındaki ürünler arasında en yüksek görüntü kalitesini sağlıyor.
Dünyanın önde gelen teknoloji şirketlerinden Xerox, çok fonksiyonlu ürün ailesini Xerox WorkCentre 7545/7556 ile genişletiyor. Xerox, piyasaya yeni sunduğu Xerox WorkCentre 7545/7556, orta ve büyük ölçekli firmaların verimliliklerini arttırmaları ve sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşabilmeleri için çok sayıda özelliği bünyesinde barındırıyor.

8 Şubat 2011 Salı

Eklentiyi İndir ! Sekmeler uçsun !..

Sekmeleri TabCloud ile oradan oraya taşıyın.

Bu eklentiyle Chrome ve Firefox'un sekmelerini nerelere kadar taşıyabileceğinize çok şaşıracaksınız.


Eğer aynı anda birden fazla bilgisayar ve sistemde çalışma alışkanlığınız varsa, yakından takip ettiğiniz web sitelerine ait sekmeleri kaybetmemek için sistemli bir şekilde sekmelerin kaydını tutmanız gerekiyor. Neyse ki TabCloud bu konuda çok daha farklı ve oldukça kullanışlı bir alternatif geliştirmiş. Bu ufak ve ücretsiz eklenti, tarayıcıdaki sekmelerinizi hesabınız ile kaydetmenizi ve daha sonra aynı eklentiyi kullandığınız tarayıcı, farklı bir işletim sisteminde ve hatta mobil cihazlarda bile yeniden yüklemenizi sağlıyor.
TabCloud eklentisini Google Chrome veya Firefox tarayıcınıza kurup, Gmail hesabınız ile giriş yaptıktan sonra sekmelerinizi TabCloud'a kaydetmeye başlayabilirsiniz. Daha sonra Windows veya Linux işletim sistemlerinden her hangi birinde aynı sekmeleri TabCloud hesabınızda kolaylıkla açabilirsiniz. Hatta TabCloud'un resmi Android uygulaması sayesinde sekmeleri cep telefonunuza taşımanız da mümkün.
TabCloud'u Google Chrome için şu adresten, Firefox için şu adresten indirebilirsiniz. Android uygulamasını ise burada bulabilirsiniz.

Televizyon izlerken yaptıklarımız ..



8 bin kişinin tam yüzde 86'sı televizyon seyrederken, aynı anda bakınne yapıyormuş...

Artık mobil cihazların da gelişmesiyle beraber insanlar yalnızca televizyon seyretmez oldu. Yahoo ve Nielsen'in 8 bin kişi arasında yaptığı araştırmaya göre, katılımcıların yüzde 86'sı televizyon seyrederken mobil cihazlarıyla internette geziniyor.

4 Şubat 2011 Cuma

Dünyanın en büyük küp bulmacası!



Zeka küpünü çözüp "çok zekiyim" diyenlere özel: Gelin bir de bu kübü çözün...


Küçük Rubik küplerini bozup yapmak sizin için artık çok basit bir hal aldıysa bir de bu küpü yapmayı deneyin. Dünyanın en büyük küp bulmacası rekorunu henüz resmi bir şekilde kazanmasa da, yan tarafta resmini gördüğünüz küp Oskar van Deventer tarafından geliştirilmiş.
İşi daha da ilginç yapan ise bu küpü geliştirmek için Deventer'in 3D yazıcı kullanmış olması. 1.500 parçanın her birini ayrı ayrı yazıcıdan çıkartan Deventer, küpün tasarımı için ise 2 yıl boyunca uğraşmış. Ayrı ayrı çıkan parçaları tek tek boyayan Deventer, daha sonra bu parçaların hepsini birleştirmiş. Boyama işlemi 10 saat sürerken birleştirme işlemi ise toplamda 5 saatini almış.
Tüm parçaların maliyetleri toplamı 2 bin dolar ve bunun içine yazıcının ücreti dahil değil.

Dizüstü Bilgisayar Satın Alma Rehberi

Bilgisayarlar günümüzde en yakın arkadaşlarımız, vazgeçemediğimiz cihazlarımız.

Yerine göre eğlence kaynağı, kişisel yardımcı, sırdaş ve arkadaşımız olabiliyor, aile ve arkadaşlarımızla bağlantı içinde olmanızı da sağlıyorlar.

Kendine uygun dizüstü bilgisayarı seçmek, birçok insan için baş edilmesi zor ve ürkütücü bir süreç. Bunun için işlemci, bellek, ağırlık ve aksesuarlar gibi pek çok unsuru dikkate almak gerekiyor. Önceliklerinizi doğru ve net belirleyememek, bazen bütçenizi aşan bir bilgisayar almanıza sebep olabiliyor. Intel, doğru seçim yapmak isteyen tüketicilere yardımcı olmak için bir rehber hazırladı.
Kendiniz için uygun dizüstü bilgisayarı seçerken, öncelikle “Bilgisayarımı ne için kullanacağım?” diye sormak gerekiyor. Bilgisayarınızı kullanma amacınızı doğru tespit etmek, satın alma sürecini kolaylaştırıyor. İşte dizüstü bilgisayar alırken göz önünde bulundurmanız gereken noktalar:
• İşlemci – Bilgisayarın beyni: Dizüstü bilgisayarın stilini, pil ömrünü, tepki hızını ve ağırlığını belirlemede önemli rol oynadığı için doğru işlemciyi seçmek önemlidir. İşlemci ayrıca bilgisayarınızın ne kadar hızlı çalıştığını ve işlemlerinize ayak uydurduğunu belirler. İşlemcinin fiyatı yükseldikçe performansı da artar. Ne kadar güçlü bir işlemciye gereksinim duyacağınızı, bilgisayarınızı kullanma amacınız belirler. Yeni dizüstü bilgisayarınızın içindeki işlemciyi belirlemek için aşağıdakileri dikkate alabilirsiniz:

27 Ocak 2011 Perşembe

İş Dünyası Sosyal Medyayı Nasıl Kullanıyor?

“İş Dünyasının Profesyonelleri Sosyal Medyayı Nasıl Kullanıyor?”
Temel Aksoy; o bir pazarlama dehası ve araştırmaktan, yenilenmekten bıkmayan ömür boyu taze bir beyin.. Yeni dünya düzeni internette şekillenirken, hele ki devlet sırları bile artık sosyal medya aracılığı ile ayyuka çıkarken, O’nun burada da aktif olması hiç şaşılası değil. Blog tutuyor, Tweet atıyor, Facebook’ta takipçileriyle bir araya geliyor. Çünkü Temel Aksoy’un engin tecrübeleri O’na geleceği işaret ediyor, global köyün yeni muhtarının sosyal medya olduğunu söylüyor..
dekatlon buzz Sosyal Medya İletişim Ajansı, iş dünyasının tecrübeli birçok isminin katılımı ile bir araştırma gerçekleştirdi. Araştırma, kariyerlerinin zirvesinde olan ve profesyonel başarılarını yenilikçi anlayışlarına borçlu olan tanınmış isimlerin, sosyal medyayı neden ve nasıl kullandıklarına yanıt buluyor.

Google arama sonuçlarını temizliyor!

Google "çöp sitelere" savaş açtı. İşte internet devinin büyük temizlik harekatı...

Google son zamanlarda arama sonuçlarıyla ilgili aldığı eleştirilerden kurtulmak istiyor. 2011'in ilk ayında Google arama sonuçlarında sahte ve spam sitelerinin hedefi olmuştu.
Google'ın baş mühendisi Matt Cutts, bu siteleri şu şekilde tanımlıyor; "Arama sonuçlarında gördüğünüz çöp siteler, arama motorunu kandırıp arama sonuçlarında daha yukarılara çıkmak için hile yapıyorlar."
Cutts eski basit spam sitelerinin yerini "içerik çiftliği" sitelerinin aldığını söylüyor. Bu internet siteleri de genellikle sizi bir yazılım indirmek ya da bir çeşit alışveriş yapmak için kandırıyorlar. Bu siteler arama sözcüklerinden oluşuyor ve bu şekilde arama sonuçlarında yukarıda gözüküyor. Google'ın yeni kullanacağı sınıflama sistemi ise, bazı özel arama kelimelerini ayırıp, bu gibi "içerik çiftliği" sitelerini ortaya çıkartıyor ve bu sitelerin arama sonuçlarında yukarılarda olmasını engelliyor.

25 Ocak 2011 Salı

Bilgisayar oyunlarının ilginç tarihi

Berlin'deki Bilgisayar Oyunları Müzesi'nde açılan yeni sergiyle bilgisayar oyunlarının evrimine ışlık tutuluyor. Commodore 64'ten Computer Space'e binlerce oyun ve ilgili donanımlar yeni açılan bu sergide.

Berlin’deki Bilgisayar Oyunları Müzesi, geçtiğimiz hafta ilginç bir sergiyle meraklılara kapılarını açtı. Geçmişten bugüne milyonlarca kişinin tutkusu haline gelen 16 binin üzerinde bilgisayar oyunu, 2 binin üzerinde donanım ve binlerce dergiyi sergileyen müze, büyük ilgi görüyor.
“Bilgisayar oyunlarının evrimi” konulu sergide, bundan 40 sene önce geliştirilen ilk basit oyunlar, bu alandaki baş döndürücü ilerlemeyi gözler önüne seriyor. Zengin bir arşivi gün yüzüne çıkaran Bilgisayar Oyunları Müzesi’nde ziyaretçilerden en çok ilgi görenlerden biri de 1971 yılında piyasaya sürülen ve günümüzde oldukça nadir bulunan ilk ticari oyun “Computer Space”.
Commodore 64'ten Süper Nintendo'ya
Müzenin duvarlarından biri tamamen bilgisayar donanımlarına ayrılmış. Burada 1971 yılından 2001’e kadar geçen sürede üretilen 50’den fazla oyun ve konsollar, kronolojik bir düzende sergileniyor. İlk Atari sistemlerinden Commodore 64’ün yanısıra, Donkey Kong, Game Boy, Süper Nintendo ve X-box’a kadar her türlü oyunu bulmanız mümkün.
Berlin’deki Bilgisayar Oyunları Müzesi’nin direktörü Andreas Lange, “Burası, çeşitli aletleri sergilediğimiz donanımlar duvarı. İlk ev oyun sistemlerinden son teknoloji ürünlerine kadar her şeyi; portatif oyun ve video oyun konsolları ile kişisel bilgisayarları görebiliyorsunuz.”
İlk siyasî yaklaşıma sahip oyun
Müzenin içinde biraz ilerleyince Bilgisayar Oyunlarının Kilometretaşları bölümüne geliyorsunuz. Burada grafik, ses özellikleri ve türleri nedeniyle önemli kabul edilen 50’nin üzerinde yazılımla geliştirilmiş oyun bulunuyor. Aralarında Pac-Man, Streetfighter II ve Sonic the Hedgehog gibi oyunlar yer alıyor.
Lange, bize 1985 yılında piyasaya sürülen "Balance of Power" adlı ilginç oyun hakkında bilgi veriyor: "Bu, siyasî bir yaklaşıma sahip olan ilk oyun. Soğuk Savaş döneminde programlandı. Programcı Chris Crawford, bu oyunla önemli olanın kazanmak değil, güçler arasında denge sağlamak olduğu mesajını veriyordu ve bu dengenin nasıl sağlanacağını anlatmak istiyordu”
Müzeyi ziyaret edenler sevdikleri bilgisayar oyunlarının ölümsüzleşmesinin heyecanını yaşıyor. Bir ziyaretçi, bilgisayar oyunlarını neden sevdiğini, “Sanki bir filmin içinde gibisiniz ama daha fazla etkileşim içindesiniz. Sizi günlük hayatın ritminden uzaklaştırıp hayali bir dünyanın içine sokuyor. Şüphesiz istediğiniz her şeyi yapabiliyorsunuz. Aslında sınırsız. Çok ilginç çünkü farklı dünyalar içinde yaşayabiliyor, sadece oynayıp akışına bırakabiliyorsunuz" sözleriyle anlatıyor.
Oyunların toplumlar üzerindeki etkisi
Müze ayrıca, oyunların toplumlar üzerindeki etkisine de ışık tutuyor. Sosyal paylaşım gibi olumlu özelliklerinin yanı sıra oyunların bağımlılık ve şiddet eğilimine teşvik etme gibi olumsuz etkileri de ele alınıyor. Müze müdürü Lange, kültürel farklılıklara ise “Güney Kore’de E-Sport, futbol gibi diğer sporlar kadar popüler. Güney