Bilgisayarların bilgi okuma ve yazma hızı 100 kat artacak.
Bitlis Eren Üniversitesince (BEÜ) hazırlanan "Bükümlü
Ultra Hızlı Işınların Nano Materyaller Üzerindeki Etkisi" adlı proje ile
bilgisayarlarda bilgi okuma ve yazma hızının artırılması hedefleniyor.
BEÜ akademisyenleri, TÜBİTAK tarafından desteklenen projeyle
gelişmekte olan bilgi işlem teknolojisine değer katmak için
üniversitenin ileri araştırma laboratuvarındaki çalışmalarına devam
ediyor.
Öğretim üyelerinin hazırladığı "Bükümlü Ultra Hızlı Işınların Nano
Materyaller Üzerindeki Etkisi" adlı proje ile nano teknolojiden
yararlanılarak üretilecek malzemenin bilgisayarın hard diskine
yerleştirilmesiyle bilgisayar teknolojisinin ve özellikle manyetik
disklerdeki bilgi yazma ve okuma hızının 100 kat hızlı hale getirilmesi
planlanıyor.
Computer - Internet Technology Design World --Tasarım --------Bilim ve Toplum - Bilim ve Teknik -- Sosyal Medya - internet,oyun,bilgisayar,bilişim,Programlam,Twitter,Instagram,Facebook
İzleyiciler
tübitak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
tübitak etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
13 Aralık 2013 Cuma
Bilgisayarlar uçacak !
internet,bilgisayar,oyun,tasarım,bilişim,bilim
beü,
bilgisayar,
Nano teknoloji,
tübitak
18 Kasım 2011 Cuma
Türkiye uzaydan nasıl görünüyor?
Uzaya giden ilk ABD'li kadın astronotlardan Kathryn Sullivan, Türkiye'nin uzaydan kesinlikle büyüleyici gözüktüğünü belirterek, "Hepimizin okul yıllarından beri öğrendiği Türkiye'nin coğrafi konumu ve Boğaz'ı, uzaydan aynı gerdanda duran gümüş kolyenin üzerindeki değerli taş gibi görünüyor" dedi.
TÜBİTAK'ın ev sahipliğinde İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Küresel Yer Gözlem Grubu (GEO)'nun 8. Devletlerarası Genel Kurulu'na katılmak üzere İstanbul'da bulunan Sullivan, uzayda yaşadığı tecrübe ve küresel ısınma ile ilgili konularda bilgi verdi.
Sullivan, bir çok kişinin hayallerini süsleyen astronotluğu küçük yaşlardan beri merak ettiğini, dünya coğrafyasına çocukluğundan beri inanılmaz derecede ilgi duyduğunu, okul yıllarında ise bu ilgisinin özellikle fen ve deniz bilimi derslerinde ortaya çıktığını söyledi.
Küçüklüğünden beri uzay ile ilgili programları yakından takip ettiğini ve astronotların uzaydan çektikleri fotoğrafları yakından incelediğini ifade eden Sullivan, "Astronotluk hikayem, Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) çok miktarda yeni astronot aramasıyla başladı. Özellikle de fen ve mühendislik bilgisi olan insanları arıyorlardı. Bu zamanlama açısından da benim için çok iyi oldu. Benim bu işle ilgilenmemin en önemli nedenlerinden biriside uzaya, fotoğraflardan ya da uzaktan bakmak yerine artık kendim bizzat yakından görebilecektim" diye konuştu.
Sullivan, insanlar arasında "uzayda yürümek" diye bilinen tabirin "uzayda yüzmek" diye düşünüldüğünde daha mantıklı olabileceğini belirterek şunları söyledi:
"Uzayda bulunmak gerçekten de harika bir tecrübe. Ben 1984 yılında çıktığım uzayda 10 gün kaldım ve 3 buçuk saat yürüdüm. Uzaydayken sanki yüzüyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. Dünyayı çerçevesiz yanı başınızda hareket ederken izlemek inanılmaz bir duygu. Fakat biz oraya görev icabı gittiğimiz için zamanımızı iyi kullanarak yapmamız gereken işleri halletmemiz de gerekiyordu. Uzaya gitmek çok iyi organize edilmiş bir koreografi. Arkadaşlarınızla belli bir koreografi içerisinde çalışmanız gerekiyor. Yani aynı tek koreografide bulunan dansçılar gibi oluyorsunuz. Çok meşgul ve konsantre oluyorsunuz ama aynı zamanda da harika bir yerdesiniz. Yani birçok şeyi tek seferde yaşama fırsatı yakalıyorsunuz."
-Türkiye Uzaydan nasıl görünüyor-
İstanbul'a ilk gelişi olduğunu dile getiren Sullivan, "Türkiye'ye ilk defa gelmeme rağmen ben aslında uzaydan Türkiye'nin her yerini gördüm. Türkiye uzaydan kesinlikle büyüleyici gözüküyor. Hepimizin okul yıllarından beri öğrendiği Türkiye'nin coğrafik konumu ve boğazı aynı gerdanda duran gümüş kolyenin üzerindeki değerli taş gibi görünüyor. Tarih kitaplarını okuyup bunları öğrenmek uzun zaman alıyor ancak uzaya gidip görmek sadece dakikanızı alıyor" dedi.
-İklim Değişikliği-
Son zamanlarda daha çok hissedilen iklim değişikliği hakkında da değerlendirmelerde bulunan Sullivan, uzaydan da iklim değişikliğinin görülebildiğini, bunu birden fazla uzaya gitme fırsatı bulan astronot arkadaşlarının daha rahat görebilme fırsatı bulduğunu anlattı.
Sullivan, uzaydan, iklim değişikliğinin toprak kullanımı ve kıyı boylarındaki şekil değişikliği ile de fark edilebilir olduğuna dikkati çekerek, ancak 6 ay yada 1 yıl kalan astronotların dünyadaki renk ve mevsimlerin değişmesine, yaklaşan fırtınanın ardından gelecek kara da şahit olabileceklerini, yani iklim değişikliğinin tüm sinyallerini uzaydan görmenin mümkün olduğunu kaydetti.
Kathryn Sullivan, örnek vermek gerekirse küçüklüğünde gördüğü uzay fotoğraflarındaki Orta Batı Afrika'nın belirgin bir şekli, mavi ve yeşil renkleri olduğuna dikkati çekerek, uzaydan kendi gözleriyle baktığında ise parmak izine benzeyen ve etrafında çok az bir su bulunan bir yer gördüğünü anlattı.
TÜBİTAK'ın ev sahipliğinde İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen Küresel Yer Gözlem Grubu (GEO)'nun 8. Devletlerarası Genel Kurulu'na katılmak üzere İstanbul'da bulunan Sullivan, uzayda yaşadığı tecrübe ve küresel ısınma ile ilgili konularda bilgi verdi.
Sullivan, bir çok kişinin hayallerini süsleyen astronotluğu küçük yaşlardan beri merak ettiğini, dünya coğrafyasına çocukluğundan beri inanılmaz derecede ilgi duyduğunu, okul yıllarında ise bu ilgisinin özellikle fen ve deniz bilimi derslerinde ortaya çıktığını söyledi.
Küçüklüğünden beri uzay ile ilgili programları yakından takip ettiğini ve astronotların uzaydan çektikleri fotoğrafları yakından incelediğini ifade eden Sullivan, "Astronotluk hikayem, Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesi'nin (NASA) çok miktarda yeni astronot aramasıyla başladı. Özellikle de fen ve mühendislik bilgisi olan insanları arıyorlardı. Bu zamanlama açısından da benim için çok iyi oldu. Benim bu işle ilgilenmemin en önemli nedenlerinden biriside uzaya, fotoğraflardan ya da uzaktan bakmak yerine artık kendim bizzat yakından görebilecektim" diye konuştu.
Sullivan, insanlar arasında "uzayda yürümek" diye bilinen tabirin "uzayda yüzmek" diye düşünüldüğünde daha mantıklı olabileceğini belirterek şunları söyledi:
"Uzayda bulunmak gerçekten de harika bir tecrübe. Ben 1984 yılında çıktığım uzayda 10 gün kaldım ve 3 buçuk saat yürüdüm. Uzaydayken sanki yüzüyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. Dünyayı çerçevesiz yanı başınızda hareket ederken izlemek inanılmaz bir duygu. Fakat biz oraya görev icabı gittiğimiz için zamanımızı iyi kullanarak yapmamız gereken işleri halletmemiz de gerekiyordu. Uzaya gitmek çok iyi organize edilmiş bir koreografi. Arkadaşlarınızla belli bir koreografi içerisinde çalışmanız gerekiyor. Yani aynı tek koreografide bulunan dansçılar gibi oluyorsunuz. Çok meşgul ve konsantre oluyorsunuz ama aynı zamanda da harika bir yerdesiniz. Yani birçok şeyi tek seferde yaşama fırsatı yakalıyorsunuz."
-Türkiye Uzaydan nasıl görünüyor-
İstanbul'a ilk gelişi olduğunu dile getiren Sullivan, "Türkiye'ye ilk defa gelmeme rağmen ben aslında uzaydan Türkiye'nin her yerini gördüm. Türkiye uzaydan kesinlikle büyüleyici gözüküyor. Hepimizin okul yıllarından beri öğrendiği Türkiye'nin coğrafik konumu ve boğazı aynı gerdanda duran gümüş kolyenin üzerindeki değerli taş gibi görünüyor. Tarih kitaplarını okuyup bunları öğrenmek uzun zaman alıyor ancak uzaya gidip görmek sadece dakikanızı alıyor" dedi.
-İklim Değişikliği-
Son zamanlarda daha çok hissedilen iklim değişikliği hakkında da değerlendirmelerde bulunan Sullivan, uzaydan da iklim değişikliğinin görülebildiğini, bunu birden fazla uzaya gitme fırsatı bulan astronot arkadaşlarının daha rahat görebilme fırsatı bulduğunu anlattı.
Sullivan, uzaydan, iklim değişikliğinin toprak kullanımı ve kıyı boylarındaki şekil değişikliği ile de fark edilebilir olduğuna dikkati çekerek, ancak 6 ay yada 1 yıl kalan astronotların dünyadaki renk ve mevsimlerin değişmesine, yaklaşan fırtınanın ardından gelecek kara da şahit olabileceklerini, yani iklim değişikliğinin tüm sinyallerini uzaydan görmenin mümkün olduğunu kaydetti.
Kathryn Sullivan, örnek vermek gerekirse küçüklüğünde gördüğü uzay fotoğraflarındaki Orta Batı Afrika'nın belirgin bir şekli, mavi ve yeşil renkleri olduğuna dikkati çekerek, uzaydan kendi gözleriyle baktığında ise parmak izine benzeyen ve etrafında çok az bir su bulunan bir yer gördüğünü anlattı.
Computer - Internet Technology Design World --------------- Bilim ve Toplum - Bilim ve Teknik -- -------------------- internet,oyun,bilgisayar,bilişim,Programlama,Bilim Network,Msn,Yahoo,messenger,Gmail,Hotmail,Cep, İPhone,Android
internet,bilgisayar,oyun,tasarım,bilişim,bilim
kadın astronot,
kathryn sullivan,
nasıl,
tübitak,
türkiye,
uzay,
uzaydan
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)